ELMA ELMA (Malus domestica) Bitki özellikleri : Dünyamızda 5000'den fazla türü olan elma hakkında herhangi bir tanımlamaya hiç gerek yok. Damak tadınıza en uygun elma türünü seçebilirsiniz. Bileşim: Su oranı %85, şeker %12, pektin, organik asitler, soda, fosfor, tanen, vitamin A, B1, B2, C, E, PP. Kullanım alanları ve biçimleri: Elma, içerdiği organik asitler, soda ve fosforun yardımı ile, beyni, karaciğeri ve mideyi çok olumlu etkiler. Kullanım biçimleri, taze meyve ve meyve suyu olarak sıralanabilir. Çiğ elma kabuğu yenerek bedendeki ürik asit azaltılabilir. Pişmiş elma ile yapılan kompresler yumuşatıcı ve rahatlatıcıdır. Taze elma suyu ile yıkanan kırışık ve pörsük deri canlılık ve tazelik kazanır. Yatmadan önce yenen bir elma, rahat uyumaya yardımcı olur.. Kabızlığa karsı pişmiş elmanın etkili olduğu bilinir. Gut, böbrek, mesane hastalıklarına ve hemoroite karsı uygulanacak bir elma küründen yararlı sonuçlar alınabilir. Deri döküntülerine, gut ve romatizma rahatsızlıklarına karşı, taze elma suyu başarıyla kullanılabilir. Elma suyu, özellikle soğuk algınlığına, öksürüğe, ses kısıklığına, yüksek ateşe ve iltihaplı hastalıklara karsı başarılıdır. Ama çok soğuk içilmemelidir. Elma suyu ayrıca, romatizmal böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları, damar sertliği ve egzamaya karşı da kullanılabilir. Elma genelde, yatıştırıcı ve ateş düşürücüdür. Elma suyu, sindirim sistemini uyarır ve mide mukozasını güçlendirir. Sindirim yetersizliğine karşı, rendelenmiş bir elma yemeklerden önce yenilmelidir. Ama rendelendikten sonra, rengi koyulaşana kadar bekletilmelidir. Ham elma rendesi ishale karşı kullanılabilir. Kısaca, sağlıklı yaşamaya önem veren kişinin yakınında her zaman elma bulundurması gerekir. Elma sirkesi, doğal bir yasam iksiridir! Bileşim: Kalsiyum, flüor, potasyum, magnezyum, sodyum, fosfor, silisyum, A vitamini, Beta-carotin, B1, B2, ve B6 vitaminleri, C vitamini, sirke asitleri, meyve asitleri, pektin, doğal aroma maddeleri. Yaşlılığımızda da sağlıklı olabilmek için hareketli bir yaşam ve sağlıklı bir beslenme biçimi oluşturmaya özen göstermeliyiz.. İşte burada elma sirkesi seçiminin değeri ile karşılaşıyoruz. İçerdiği çok değerli ve çeşitli maddeler nedeniyle, en sağlıklı sıvılardan biridir o. Elma sirkesi, bedenimizi içten ve dıştan tedavi edebileceğimiz olağanüstü bir doğal ilaçtır. Burada size, bedeninizi genel anlamda güçlendirmek, çeşitli hastalık belirtilerini hafifletmek ve gerekli cilt bakımını yapmak için elma sirkesini nasıl kullanabileceğinizi anlatmak istiyorum. Kullanım biçimleri: Doğal elma sirkesinin en etkili kullanım biçimi, çiçek balı ile karıştırılarak oluşturulur: *1 bardak su *1 tatlı kaşığı dolusu elma sirkesi *1 tatlı kaşığı dolusu çiçek balı Hepsi iyice karıştırılır ve sabahları aç karnına küçük yudumlarla içilir. Sürekli kullanım sayesinde, öncelikle bedenin bağışıklık sistemi güçlenecek ve sizi pek çok hastalıktan koruyabilecektir. Bu enerji kokteyli ayrıca size canlılık ve güç kazandıracak ve ileri yaşlara kadar sağlıklı ve mutlu kalmanıza önemli katkılar sağlayacaktır. Ama burada çiçek balını da yakından tanımamız gerekiyor: Çiçek balının bileşimi: Şeker: %32 üzüm sekeri (glikoz), %39 meyve sekeri, %7 malt sekeri. 100g balda MGK mineraller: Sodyum 7, potasyum 45, kalsiyum 5, fosfor 20, magnezyum 3, demir 1mg. 100g balda mg vitaminler: B1 0,03, B2 0,05, Niacin 0,1, C 1mg. Sabahları aç karnına içtiğiniz bir bardak elma sirkesi-bal kokteylinin içindeki müthiş zenginliği öğrenmiş bulunuyorsunuz artık. Bu zenginliğin sağlığımıza yaptığı katkılara da söyle kısaca bir göz atmamız herhalde yararlı olacaktır: -Öncelikle bedenimiz güçlenir ve bedensel uğraşlara ve strese karşı koyabilecek dayanıklılığı kazanır. Sirkenin içerdiği yüksek orandaki potasyum sayesinde, kalp kasları dahil olmak üzere tüm kas yapısı da güçlenecektir. Kramplara karşı, kokteylinizi maden suyu ile hazırlayabilir ve her öğünde 1 bardak içebilirsiniz. -Sık sık grip, soğuk algınlığı veya üst solunum yolları iltihabına yakalanan kişiler, bağışıklık sistemleri sirke-bal kokteyli sayesinde güçleneceği için, bu tür sıkıntılardan büyük çapta kurtulmuş olacaklardır. Ama bu tedaviyi aşağıdaki plana göre uygulamakla kalıcı sonuçlara ulaşabilmek mümkün olacaktır. -Soğuk algınlığı ve grip zamanlarından önce, 4 haftalık bir sirke- bal kokteyli kürüne başlayın ve günde 3 bardak için. -Ayrıca, 4 gün boyunca akşam saatlerinde 1 Echinacea preparati alın. Üç gün ara verdikten sonra yine 4 gün devam edin ve bu tedaviyi 4 hafta boyunca sürdürün. Bu tedavi, bağışıklık sisteminin güçlenmesine önemli katkılar sağlayacaktır. Bu tedaviyi ayrıca doğal C vitamini ile de destekleyin. -Sirke-bal kokteyli nezleye karşı da bedeni güçlendirecektir. Nezleye karşı ayrıca, 1 ölçü elma sirkesi 2 ölçü suya karıştırılır, kaynama derecesine kadar ısıtılır ve inhalasyon tedavisi uygulanır. -Boğaz ağrısı ve ses kısıklığında, 1 ölçü elma sirkesi ile 3 ölçü ılık su karıştırılır ve saat başı derin gargaralar yapıldıktan sonra tükürülür. Bu gargaraların adaçayı ile dönüşümlü yapılması etkiyi daha da arttıracaktır. -Öksürüğe karşı, 4 yemek kaşığı dolusu akışkan balla 3 tatlı kaşığı elma sirkesini iyice karıştırın. Öksürük gıcığına karşı yarım tatlı kaşığı alın ve yavaş yavaş yutun. Ayrıca, bolca kekik çayını balla tatlandırın ve yudumlayarak için. -Vajinal akıntılara karşı, 1 ölçü elma sirkesi 4 ölçü ılık suyla karıştırılır. Temiz bir şırıngaya çekilen sıvı günde pek çok kere vajinaya boşaltılır. Sirke-su karışımının vajinada 1-2 dakika kalması yeterlidir. -Yüksek kolesterole karşı, günde pek çok kere elma sirkesi-bal kokteyli içilir. Salatalarda öncelikle elma sirkesi kullanılır. -Varise karşı, elma sirkesiyle ıslatılan bir bez baldıra sarılır ve 20 dakika etkilemeye bırakılır. -Hemoroite karşı, yarım su bardağı elma sirkesi ve bir su bardağı adaçayı katkılı ılık oturma banyoları alın. Banyo süresi 10 dakikadır. -Gaz şişkinliğine karşı, her öğünden yarım saat önce 1 bardak elma sirkesi-bal kokteyli içerek, sağlıklı bir bağırsak florasının temelini atın. Bu kokteyle rezene veya Frenk kimyonu çayı da ekleyebilirsiniz. -Kabızlığa karşı, günde pek çok kere, 1 bardak suya 1 tatlı kasığı elma sirkesi ekleyerek için. Ayrıca, 4 litre ılık suya 1 su bardağı dolusu elma sirkesi ve 2 tatlı kaşığı tuz ekleyerek ayak banyoları alın. Banyo süresi 10 dakikadır. -Yaraların çabuk iyileşmesi için, günde 3 bardak elma sirkesi-bal kokteyli için. İltihaplanmayı önlemek için, elma sirkesiyle ıslattığınız bir pamukla günde pek çok kere yarayı nemlendirin. -Ergenlik sivilcelerine karşı, her yemekten yarım saat önce , içine 1 tatlı kaşığı elma sirkesi eklenmiş 1 bardak su için. Yüzünüze buğu banyoları uygulayın: 1 litre kaynar derecede sıcak suya 4 yemek kaşığı elma sirkesi ve 2 yemek kaşığı dolusu Mayıs papatyası ekleyin, 1-2 kere karıştırın ve başınızı büyük bir havluyla örterek 5-10 dakika gözlerinizi yumarak bekleyin. Yüzünüzü suya çok yaklaştırmayın! -Güneş yanığına karşı, inceltilmemiş elma sirkesi, kızarmış olan bölgelere dikkatle sürülür veya 3 yemek kaşığı elma sirkesi eklenmiş soğuk bir banyo alınır. Banyo süresi 10 dakikadır. Elma sirkesinin pH değeri (asit derecesi), derimizin pH değeri ile hemen hemen eşit düzeydedir. Dolayısıyla, derimizin asidik koruma örtüsünün güçlendirilmesinde elma sirkesinin kullanımı önemle önerilmelidir. Uyarı: Elmanın ve elma sirkesinin bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. ( İnternetten ) |
15 Nisan 2008 Salı
SAĞLIK : Elma ve Sirkesinin Faydaları.
Gönderen Ali Dogru zaman: 00:15 4 yorum
Etiketler: Bitkilerin Faydaları, Elma ve Sirkesi, SAĞLIK
SAĞLIK : Keçi Boynuzu (Harnup) ve Pekmezinin Faydaları...
Keçiboynuzu ve Pekmezinin mucizeleri KEÇİBOYNUZU NEDİR? Anadolu'da bazı yörelerde harnup olarak da bilinir. Yeryüzünün en eski bitkilerinden olup anavatanı olarak Güney Anadolu, Suriye, Kıbrıs, Yunanistan, İspanya, Fas, Tunus, Cezayir, Filistin ve Libya olup memleketimizde, Antalya, Mersin, Silifke, Datça dolaylarında yaklaşık 1500 km2 lik sahil şeridinde doğal olarak yetişmektedir. Keçiboynuzu, yetişmeye başladığı ilk 15 yıl meyve vermeyen bir bitkidir. Meyveleri ilk başlarda yeşil olup, olgunlaştıkça kahverengileşen ve tam olgunlaşınca parlak kahverengi renk alır. Keçiboynuzunun en büyük özelliği nefes darlığına karşı oldukça etkili olmasıdır. Keçiboynuzunun nefes darlığına karşı etkili olan etkin maddesi hemen hemen başka hiçbir bitkide bulunmamaktadır. Bu etkin madde aynı zamanda bazı alerjik astım rahatsızlıklarında öylesine etkilidir ki; derhal sonuç almak mümkün olabilmektedir. Ayrıca alerjinin neden olduğu nefes darlığı problemlerinde büyük bir başarıyla uygulanabilir . Keçiboynuzunun içerdiği gallik asit insan sağlığı üzerinde öylesine çok yönlü özellikleri olan bir maddedir ki, bu özelliklerinden bazıları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Analgesic Ağrı kesici Antiallergenic Alerjiye karşı Antiasthmatic Astıma karşı Antibacterial Bakteri yok edici Antibronchitic Bronşite karşı Anticancer Kansere karşı Antihepatotoxic Karaciğeri toksinden arındırıcı Antioksidant Serbest radikalleri yok edici Immunostimulant Bağışıklık sistemini güçlendirici Antiviral Mikroplara karşı Antiseptic Antiseptik Cancer-preventive Kansere karşı koruyucu Antinitrosaminic Nitrozamin yok edici Bronchodilator Bronş genişletici Antipolio Çocuk felçine karşı Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi gallik asit çok yönlü bir maddedir.Bu maddenin belirtilen bu özelliklerini artıran ve takviye eden keçiboynuzunda bulunan promotor maddelerdir. Akciğer ödemine karşı keçiboynuzunun desteği bulunmaz bir imkan. Balgam söktürücü gücü ve astım a karşı olan tedavi edici gücü çok fazladır. Sigara içenler keçiboynuzuna başladıktan bir iki gün sonra nasıl balgam çıkardıklarını hayretle gözleyeceklerdir. Keçiboynuzu, insanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir. Özellikle sigara içen insanlarda akciğer kanserine yakalanma riskinin ne kadar yüksek olduğu, bu konuyla ilgili hemen her klinik deneyde ortaya konmaktadır. Keçiboynuzu akciğer kanserini önleyen mükemmel bir meyvedir. Ancak, akciğer kanserine yakalanmış olanlar için tedavi etme gücü çok zayıftır. Çünkü bir bitkinin hastalığı önleyici özelliği ile hastalığı tedavi etme özellikleri birbirlerinden farklı şeylerdir. İşte keçiboynuzunun akciğer kanserini tedavi etmekteki gücünü artırıcı farklı etkin maddeler içeren ikinci bir bitkiye ihtiyaç vardır. Bu ikinci takviye bitki kırmızı turptur. Keçiboynuzunda kolestrol bulunmaması ayrı bir avantajdır. Kaffein ve theobromine içermediği içinde tansiyon problemi olanların rahatlıkla kullanabilecekleri bir bitkidir. Fosfor ve kalsiyum bakımından zengindir. Bu nedenle osteoporoz (kemik erimesi) rahatsızlığı olanlara kalsiyum ihtiyaçlarının karşılanmasında çok iyi bir destekleyicidir. KEÇİBOYNUZU (HARNUP) PEKMEZİ Faydaları: * Kalsiyum bakımından çok zengindir (sütün 3 katı) * İçindeki E vitamini sayesinde; öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve kansızlığa iyi gelir * Balgam söktürür,göğsü yumuşatır,bronşları açar, sigara tiryakileri için faydalıdır ve nefes darlığına oldukça etkilidir. (Alerjik nefes darlığı çekenlere ısrarla keçiboynuzu pekmezi tavsiye edilir.) * Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak rahatsızlıklarına ve gastrite etkilidir. Mide ve bağırsak gazlarını dışarı atarak mide şişkinliğini giderir . Bağırsak kurdu, tenya, solucan gibi bağırsak parazitlerini temizler. Mideye kuvvet verir. * Yüksek mineral ve vitamin içeriği ile de diş ve diş etleri üzerinde çok olumlu etkileri vardır. * Yüksek doğal şekerler , zengin mineraller (özellikle çinko) ve vitaminler (A , B , B2, B3, D) içeriği dolayısıyla doğal güç ve besin kaynağıdır. * Yüksek sodyum ve potasyum içeriği sayesinde tansiyon, karaciğer ve akciğer üzerine çok yaralı etkileri bulunmaktadır. Kanın zehirli maddelerini temizler. *İnsanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir. *Kalbe faydalıdır, kalp çarpıntısını önler *İnsan vücuduna giren radyasyonu dışarı atar. (İnternetten) |
Gönderen Ali Dogru zaman: 00:12 0 yorum
Etiketler: Bitkilerin Faydaları, Keçi Boynuzu, SAĞLIK
5 Nisan 2008 Cumartesi
SAĞLIK : Hastalıklar Hakkında Videolu anlatım ve bilgiler...
BİLGİLENMEK İSTEDİĞİNİZ HASTALIĞIN ÜZERİNE TIKLAYIN. VİDEODAN SİZE BİLGİ VERİLECEKTİR. AYRICA YANDA KISA BİR AÇIKLAMASINI DA BULACAKSINIZ. SAĞLIKLI VE MUTLU KALIN |
Gönderen Ali Dogru zaman: 05:30 0 yorum
Etiketler: Hastalıklar, SAĞLIK
22 Mart 2008 Cumartesi
Bilgisayar : Internet Explorer 7 için önemli kısayol tuşları...
Internet Explorer 7 kullanıcıları web siteleri arasında gezerken işinizi kolaylaştıracak bazı kısayol tuşları... CTRL+Q Açılan sekmeleri küçük resimler halinde tek pencerede ön izlemeli olarak gösterir birini üzerine tıkladığınızda seçtiğiniz sayfa öne çıkar. CTRL+SHIFT+Q: Açık olan web sayfaların listesini açılır menü şeklinde gösterir. CTRL+T : Yeni bir sekme açar. CTRL+TAB : Açık olan sekmeler arasında geçiş yapmanızı sağlar. CTRL+SHIFT+TAB : Açık sekmeler arasında geriye doğru geçiş yapmanızı sağlar. CTRL+W - Geçerli sekmeyi kapatmanızı sağlar. (Buradan Alıntıdır.)
|
Gönderen Ali Dogru zaman: 06:03 0 yorum
Etiketler: bilgisayar, Explorer, internet
21 Mart 2008 Cuma
Youtube'da engelleri aşmak ve daha fazlası için : ubuket.comBildiğiniz üzere ülkemizde youtube'a erişim türktelekom tarafından engellenmiş durumda ve bu durum gerçekten çok can sıkıcı bir hale geldi arada bir tekrarlanması nedeniyle. şimdi sizlere geçen gün rastladığım bir site olan ubuket'in bu konuyla alakalı marifetini ve daha fazla neler içerdiği hakkında bilgi vereceğim. ubuket sayesinde nasıl youtube da video araması yaparak istediğimiz videoları izleme şansını yakalıyorsak aynı durumla karşı karşıyayız. youtube seeqpod ubuketin bir diğer özelliği ise seeppod'u sisteminde içermesi. seeqpod seçeneğini seçip aynı seeqpod da yaptığınız gibi arama yapıyor ve istediğiniz müziği ubuket arayüzü ile dinleme imkanınada sahip oluyorsunuz. picasa ayrıca ubuket'te herhangi bir picasa kullanıcısının kullanıcı adını girerek onun resimlerine ulaşma imkanına da sahipsiniz. ve bu resimleri slayt gösterisi olarak ta izleyebiliyorsunuz. ayrıca ubuket bizlere sağladığı alan ile müzik, resim ve video yükleme imkanını da veriyor. ve bunu çok güzel bir sistem vasıtasıyla sağlıyor. ubuket'in sitesinde belirttiği gibi olursa eğer yakında flickr,photobucket ve lastfm gibi paylaşım esası olan ve birer sosyal platform niteliği olan sitelerde artık ubuket tarafından tek noktadan bizlere sunulacak. Söylemeden geçilmemesi gereken bir noktada ubuket'i masaüstü bir program gibi kullanabilmemiz. bilgisaayrınıza adobe air yükler ve ardından ubuket'i kurarsanız bilgisayarınıza daha rahat bir kullanım elde etmiş olursunuz. (Buradan Alıntıdır) |
Bilgisayar : MSN hakkında ayrıntılı bilgi... (Chip 'den Alıntı)
Dostu düşmanı MSN'de tanıyın...Sizi listesinden silen kim? Kim sizi engellenenler listesine eklemiş? Birkaç tıklamayla her şey ortaya çıkacak. MSN Messenger, Microsoft tarafından 1999 yılında geliştirilen bir hızlı mesajlaşma yazılımıdır. 1999'dan bu yana pek çok sürümü çıkan MSN Messenger, bugün 8.5 sürümüyle bilgisayarlarda kullanılıyor. Microsoft, önceleri bu yazılımı çıkarırken sadece ev kullanıcılarını hedef alsa da, zamanla kitlesi genişleyerek dünya genelinde tam bir fenomen oldu. 2006 yılının Şubat ayında ise MSN Messenger'ın ismi Windows Live Messenger şeklinde değiştirildi ve Microsoft'un Windows Live online servislerinin bir parçası oldu. Live Messenger'ın dünü ve bugünü MSN Messenger 1.0 sürümü 22 Temmuz 1999'da piyasaya çıktı. Sunduğu özellikler ise bugünkü sürüme göre oldukça azdı. Yapabildiği sadece hızlı mesajlaşmayı sağlamasıydı, bunun dışında hemen hiçbir özelliği içinde barındırmıyordu. Birincü sürümü ilk çıktığında America Online'ın AIM Network'üne erişimi sağlayabiliyordu. Ancak bir süre sonra America Online, Microsoft'un bu yazılımını kendi network'lerine olan erişimini bloke etti ve aralarında bir bağlantı kalmadı. Daha sonra çıkan sürümlerinde de ikili arasında bir daha böyle bir ilişki kurulmadı. 16 Kasım 1999 yılında çıkan 2. sürüm konuşma ekranını özelleştirmeye imkan tanıyordu. Daha sonra Windows ME, içinde MSN Messenger 2.0'ı barındırmaya başladı. 29 Mayıs 2000 tarihinden itibaren MSN Messenger 3 karşımızdaydı. Bu sefer karşımıza daha farklı özelliklerle donatılmış halde geldi: Dosya transferi, sesli konuşma gibi bugün gayet normal sayılabilecek yetenekleri, o günlerde piyasaya bomba gibi düşmüştü. 4.6 sürümünde isim değişikliğine gidilerek MSN Messenger Service olan eski ismi sadece MSN Messenger'e çevrildi. Ancak bu sürüm sadece Win 9x, ME, NT ve 2000 işletim sistemleri altında çalışabiliyordu. Daha sonra çıkacak sürümler ise Windows XP'yi destekleyecekti. 5. sürümde kullanıcı arayüzüne daha fazla önem verildi. Görsellik anlamında bir ilerlemeyle beraber yazılım artık Windows XP altında çalışabiliyordu. Ancak Windows 95 bu yeni sürüme yetmeyecekti.
7. sürüm ise varolan özellikleri daha da genişletti. Animasyonlu görüntüler, arkaplan renkleri daha da çeşitlendirildi. 7.5 sürümüne ulaştığında ise artık MSN Messenger dünya genelinde iyice yayılmıştı ve Windows XP altında rahatça çalışabiliyordu. Bu sürümden itibaren artık MSN Messenger yerine Windows Live Messenger ismi hayatımıza girdi. Bugün Windows Live Messenger'in 8.5 sürümünü sistemlerde kullanabiliyoruz. Görüldüğü gibi, MSN Messenger da sıfırdan başlayarak ve pek çok aşama kaydederek bugünlere geldi. Simgesi ve ismi değişti; yine de kendi alanında hala bir numara.
Öncelikle Windows Live Messenger açıkken Araçlar/Ayarlar kısmına girip soldaki seçeneklerden Gizlilik'e giriyoruz. Gizlilik'teyken karşımıza iki bölüm çıkıyor: Birisi engellenenler listesi, diğeri ise izin verilenler. İzin verilenler listesine şöyle bir göz atıyorsunuz ve sizi silmiş olabilecek birine bakarak bunu teyit etmek istiyorsunuz. Bunun için izin verilenler listesinden o kişinin mailini veya ismini bulun. Bu adımdan sonra bu kişi seçiliyken sağ tıklayın. Sağ tıkladığımızda 3 seçenek karşımıza çıkacak. Bunlar sırayla Kişilere Ekle, Engellenenlere Gönder ve Sil. Biz burada daha çok 'Sil' seçeneğiyle ilgileneceğiz. Ancak 'Kişilere Ekle' kısmına da değinmeden geçmeyelim. Kişilere Ekle seçeneği eğer aktif görünüyorsa, yani çıkan yazı koyu renkteyse, bu tıkladığınız kişi sizin kişi listenizde yer almıyor demektir. Yani bu kişiyi bir şekilde silmişsiniz. Sil seçeneğine dönecek olursak, eğer bu seçenek aktif görünüyorsa, bu kişi sizi büyük bir olasılıkla listesinden silmiş demektir. Pasif görünümünde ise böyle bir durum söz konusu değil. İşte silinip silinmediğimizi öğrenmek bu kadar basit. Ancak bu yöntemin %100 işe yaradığını söylememiz doğru olmaz. İstisnaları da görüldüğü için biz bu yöntem için istisnalar dışında genellikle işe yarar bir yöntem diyebiliriz. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir nokta var: Bazı web siteleri MSN listenizde sizi kimin engellediğini veya sildiğini bulabileceğini iddia ederek sizden şifre talep ediyor. Ancak uyarmalıyız ki bu tür sitelerde güvenliğiniz için asla şifrenizi girmemelisiniz. Bilinmeyen ellere kendi elinizle şifrenizi girdiğinizde olabilecekleri siz düşünün... Beni kim engellemiş? Bilindiği gibi kişi listesinden birisini silmek veya engellemek tamamen aynı şeyler değil. Kişi listesinden birisini sildiğimizde artık o kişi listemizde yoktur. Ancak engelleme bundan farklı olarak geçici bir bariyer görevi görür. Yani o kişi hala sizin listenizdedir, ancak onunla bir şekilde görüşmek istemediğinizden o kişiyi bir süre için engelleyebilirsiniz. Bugüne kadar silme yöntemi bilinirken kimin sizi engellediğini bulmanın bir yolu yoktu. Ancak artık kimin sizi engellediğini görmenizi sağlayan bir yöntem de var. Bunun için yapmanız gerekenler ise şöyle: Önce listenizdeki kişiye Messenger açıkken sağ tıklayıp Görünüm / Profil seçeneğini seçin. Açılan sayfada ise soldaki resmin altında Profil ayrıntılarını göster seçeneğini göreceksiniz. Bunu seçerek işleme devam ediyoruz. Karşınıza çıkan sayfada Web Görünümü ve Messenger Görünümü şeklinde iki kısım olacak. Şimdi engellendiğimizi nasıl anlayabiliriz ona bakalım: Eğer Web Messenger görünümü ve Messenger görünümünün ikisini de bu sayfada görebiliyorsanız bu kişi sizi engellememiş oluyor. Ancak Messenger görünümü kısmı bu sayfada yer almıyorsa bu kişi sizi engellemiş demektir. Ancak daha önce de dile getirdiğimiz gibi bu yöntem de %100 sonuç verecek diye bir kural yok. Ancak yanılma ihtimalinin düşük olduğunu da eklememiz gerekiyor. Sonuç olarak, engellendiğimizi ya da silindiğimizi anlamanın yolları var. Bunun için siz siz olun, asla bilmediğiniz programları, web sayfalarını kullanarak bunu öğrenmeye çalışmayın. Güvenliğiniz açısından bu detay çok önemli.
Microsoft, bu hizmeti kendi veriyor olsa da, e-buddy gibi daha gelişmiş özelliklere sahip siteler de bulmanız mümkün. E-buddy, Messenger'a giriş yapamadığınızda size yardımcı olabilir. Elbette Live Messenger yazılımının sunduğu özelliklerin çok kısıtlı bir bölümünü size verse de, Messenger'a girmeniz gereken durumlarda işinize çok yarayabilir. Ayrıntılar için: www.ebuddy.com
1. Hotmail adresime MSN'in paralı olacağına dair bir haber geldi ve haberin altında da bir link vardı. Link'e tıklamamız için ise bir bahaneleri vardı: Bu linke tıklayarak en kısa yoldan güncelleştirmeleri yaparsanız, siz bu durumdan etkilenmeyeceksiniz. Buna o zamanlar kandığım için tıkladım, sonra benden bu değişikliği yapabilmem için şifrem istendi. Ben de inanıp yazdım. İnanmam için her şey yapılmıştı, zira girdiğim sayfa MSN'in resmi web sitesinden farksızdı, olta sayfa olduğunu anlayamadım. Sonra aradan birkaç dakika geçince varolan şifremle hesabıma erişememeye başladım. Anladım ki hesabımı çaldırmışım. 2. Hesabıma bir e-posta geldi. Bu posta bana MSN'in paralı olacağını söylüyordu. Başta inanmadım ama bana BBC'nin resmi sitesine ait bir link verince merak edip klikledim. Çıkan sayfada gerçekten MSN acaba paralı olacak mı sorusu tartışılıyordu. Ben de neyse ki İngilizcem olduğundan yazıyı biraz olsun okudum, ancak bunun sadece bir söylenti olduğunu anlamam çok sürmedi. Yalnız işin ilginç yanı şuydu: E-posta bana 2008 yılının Ocak ayında geldi, bu haber ise BBC'ye 2001 yılının Ekim ayında girilmişti. Çok ufak bir detaydı ve gözden kaçırmamıştım, ama kaçıran binlerce insan vardır eminim. Bu iki olayın da gösterdiği gibi Live servislerinin en azından şimdilik paralı olması söz konusu değil. Güvendiğiniz kaynaklar dışında böyle bir haberi veren olursa kulak asmamanız daha yerinde olur. Cep telefonunda MSN Messenger'ı sadece bilgisayar başında kullanmak zorunda değilsiniz. Mobilken bile Messenger'ınıza bağlı kalabilirsiniz. Bunun için cep telefonunuza bu tip bir yazılım kurmanız gerekiyor. Küçük bir araştırmayla bu konuda pek çok kaynak bulabilirsiniz. Telefonunuza mobil MSN'i kurduğunuzda artık GPRS üzerinden arkadaşlarınızla yazışabileceksiniz. Ancak GPRS üzerinden saatlerce sürecek bir yazışmanın maliyetini merak edebilirsiniz. Ama korkacak bir durum yok, zira GPRS üzerinden internete bağlandığınızda kaç KB ya da MB dosya transfer edildiğine bakılır. Mobil MSN'de sadece mesaj girildiği için saat başına en fazla 2 ya da 3 kontör gider (yazışma sıklığına bağlı olarak değişebilir).
Çıkan ekranda e-posta adresinizi göreceksiniz. Hemen altına şifrenizi girin ve devam edin. Bu işlemden sonra hesabınız deaktif olacaktır. Ancak bu adımla hesabınızı tamamen silemezsiniz. Bunun için 60 gün beklemeniz gerekiyor. 60 gün boyunca bu hesaba hiç erişmezseniz, hesap kendini otomatikmen kapatacaktır. Burada beklemenizin nedeni 60 gün içinde fikrinizin değişmesi durumunda tekrar hesabınızı aktif hale getirebilmeniz.
1. Öncelikle şifreniz mutlaka farklı karakterlerden oluşmalı. Yani hem sayı, hem harf, hem de özel simgeler (@ gibi) beraber kullanılmalı. Bu şifrenizin güvenliğini oldukça yükseltir. Karakter sayısını da mümkünse 6'nın aşağısına düşürmeyin. Karakter sayınız ne kadar çok olursa o kadar iyi. 2. İkinci bir e-posta adresi (alternatif adres) belirleyin. Hesabınızın çalınma ihtimaline karşı konulan bu yöntemle ikinci bir adres belirleyerek yeni şifrenizi bu adresinize isteyebilirsiniz. Bunu yapmanızda sonsuz fayda var, böyle bir durumla karşılaşıldığında imdadınıza yetişecektir. 3. Gizli soru kısmı ise bir diğer önemli nokta. Mümkünse gizli sorunuz ve cevabınızın birbiriyle ilişkisi olmasın. Sizi tanıyanların cevaplayabilecekleri soruları ve cevapları seçmemeniz yerinde olur. 4. İnternet kafe gibi yerlerde zaruri olmadıkça hesabınıza girmeyin. Çünkü sistemde kaydınız tutuluyor olabilir ve şifrenizi çaldırmanız işten bile değil. 5. Sisteminizi düzenli olarak casus yazılımlara ve benzer zararlılara karşı taratın. Keylogger gibi bir yazılımla izleniyorsanız şifrenizi istenmeyen kişiler öğrenebilir. 6. Şifrenizi hiçbir yere yazmayın, mümkünse unutmanızın çok zor olduğu bir şifre seçin. 7. Bilmediğiniz sitelere asla şifrenizi girmeyin. Bazı siteler, sizi engelleyenlerin kim olduğunu gösterme iddiasıyla şifre istemektedir. Bu konuda dikkatli olmalısınız. Siz kendi önleminizi alırsanız, sizden kaynaklanan bir güvenlik açığı kalmamış olur. Unutmayın, kimsenin tahmin edemeyeceği kadar zor bir şifre belirlemeniz güvenliğiniz için yeterli değildir. www.chip.com.tr 'den alıntıdır... |
Gönderen Ali Dogru zaman: 07:35 2 yorum
Etiketler: anlık mesajlaşma, bilgisayar, instant message, msn
17 Mart 2008 Pazartesi
BİLGİSAYAR : Medya Merkezi wixi (beta)
Videolarınızı youtube, resimlerinizi flickr, mp3leririnizi lastfm.tr, dosyalarınızı wikisend vb. sitelere yükleyip, bloglarınıza eklerken tırmalıyor musunuz? wixi bu olaya kökten bir çözüm üretmiş. foto, video, müzik... hepsini birden tek bir merkeze upload ediyorsunuz ve oradan blogunuza ekliyorsunuz. Veri tranfer oranları hergeçen gün artan wixi, sektörün devlerine yakında kafa tutacak gibi. Henüz beta aşamasında olan sistemin ana sayfası için buradan, blogu için buradan, Üye olmak için buradan buyrun lütfen... Sloganları kulağa hoş geliyor; Kendi online medya merkezinizi yaratın. |
Gönderen Ali Dogru zaman: 08:09 0 yorum
Etiketler: blog, foto albüm, müzik, müzik çalar, video, Video oynatıcı
BİLGİSAYAR : Facebook anlık mesajlaşma servisini başlatıyor.
Facebook yeni bir anlık mesajlaşma servisini test ediyor ve yakın bir zamanda uygulamaya geçirmeyi planlıyor. Tahminlere göre bu servisi gelecek hafta uygulamaya geçirebilir. Bu servis kullanıcıların sayfasına eklenecek ve diğer facebook üyeleri ile anlık mesajlaşmaya imkan tanıyacak. Jabber açık kaynak platformunda oluşturulan bu uygulama kullanıcılar tarafından trillian ve adium gibi anlık mesajlaşma istemcilerine eklenebilecek. Meebo ve ebuddy'nin servise destek sağlayacağı tahmin ediliyor. Buradan Alıntıdır... |
Gönderen Ali Dogru zaman: 08:00 0 yorum
Etiketler: anlık mesajlaşma, bilgisayar, facebook, instant message
12 Mart 2008 Çarşamba
GENEL : İNSANLIĞIN EN ÇOK MERAK ETTİĞİ SORULAR.
İngiliz The Times gazetesi, insanlığın en çok merak ettiği soruları uzmanlara sordu. İnsanlığın en çok merak ettiği sorular ve uzmanların verdiği cevaplar: 09 Mart 2008 Pazar / Vatan Gazetesi KANSER TEDAVİ EDİLEBİLECEK Mİ? Kanser hakkında 25 önce hayal bile edilemeyecek kadar geniş bir bilgiye sahibiz. Yeterli zaman ve yatırımla bilim adamları gelecekte kanserin sebebini bulup tedavi geliştirebilir. Önümüzdeki yüzyılda küçük bir kan testi ile birkaç dakikada kansere erken teşhis de koyulabilecek. Barts Kanser Merkezi Enstitüsü Prof. Fran Balkwill SONSUZA KADAR YAŞAYABİLİR MİYİZ? Ölümsüzlük için umut, kök hücre teknolojisine bağlı. Son 10 yıl içinde inanılmaz gelişen teknoloji sayesinde kalp hastalıklarından kansere birçok hastalığa çözüm bulunacağı tahmin ediliyor. 50 yıl içinde doğacak olan bebeklerin ortalama 100 yıllık bir ömrü olacağı öngörülüyor . Londra King's Koleji Kök Hücre Biyoloji Laboratuarı yöneticisi Dr. Stephen Minger EVREN NASIL YOK OLACAK? 13 milyar yıl önce meydana gelen "Büyük Patlama" dan sonra evren bugün hala genişlemeye devam ediyor. Birçok uzman evrenin nasıl oluştuğunu inceleyerek nasıl yok olacağını öngörmeye çalışıyor. Evrenin sonu için dört olasılık var: 1. Çekim kuvveti büyümeyi yavaşlatacak ve evren kendi içine doğru çökmeye başlayacak. 2. Evren genişlemeye devam ettikçe soğuyarak yok olacak. 3. Varlığı tam olarak anlaşılamayan bir enerji genişlemeyi hızlandırıp evrenin yırtılmasına neden olacak. 4. "Büyük patlama" bir önceki evrendeki dengelerin bozulmasıyla ortaya çıkmıştı, bu evrendeki dengelerde bozulursa yeni bir "büyük patlama" meydana gelebilir. James Webb Uzay Teleskopu üzerinde çalışan astronom Dr. Maggie Aderin GENLERE BAKIP HASTALIKLARIMIZI ÖNGÖREBİLİR MİYİZ? Şimdiye kadar 100 kadar genin belli hastalıklara yatkınlığa işaret ettiği ortaya çıkarıldı. Gelecekte bu teknoloji sayesinde hangi hastalıklara yatkın olduğumuzu önceden öğrenip ona göre yaşamımızı şekillendireceğiz. Oxford Üniversitesi genetik Prof. Peter Donnelly BÜYÜK BİR SALGIN HASTALIK OLACAK MI? Sorunun cevabı evet... Özellikle kuş gribi gibi grip salgınları her 20-30 yılda bir ortaya çıkıyor. Salgının ortaya çıkması durumunda gerekli aşıyı geliştirmek için altı ay zaman gerekiyor. İngiliz Tıp Araştırma Konseyi Prof. Neil Ferguson ROBOTLAR İNSAN ZEKASINA YAKLAŞACAK MI? Robotlar için yapay zeka geliştirmek oldukça zor bir süreç... Beş yıl içinde sesli komutları anlayabilecek robotlar üretilecek. Önümüzdeki yüzyılda ise robotlarla sanat, felsefe hakkında sohbet edilebilecek. Ancak robotların özellikle tarım alanında iş gücü olarak kullanılacağı tahmin ediliyor. West of England Üniversitesi robotik uzmanı Prof. Alan Winfield UZAYLILAR VAR MI? Araştırmalara göre evrende başka canlıların da bulunması büyük bir ihtimal ama onlarla asla karşılaşmayabiliriz. Evrende bol bulunan hidrojen ve oksijen canlıların yaşaması için gerekli suyu sağlıyor. Ancak diğer yıldızlar bize fazla uzak olduğu için onlar bizi bulana kadar evrende yalnızız. Open Üniversitesi gezegen bilimcisi Prof. Colin Pillinger |
7 Mart 2008 Cuma
GENEL : Ücretsiz Video Dersaneleri...
Ücretsiz Video Dersaneleri..online video dersler.. hayatimizin bir doneminde öss, oks, lgs gibi sinavlardan hepimiz gecmisiz hatta hala cevremizde bazi insnalar bu zorlu yolları yavas yavas gecmekte :) kimilerimiz dersaneye giderek kendimizi geliştirdik kimilerimiz ise evde test kitaplarının arasında boğularak bu maratona hazırlandı. iste simdi tanitacagim siteler dersaneye gitmeyenler veya dersaneye gidenler ama ben birde evde deli gibi bogusmak istiyorum derslerle diyenler icin cok faydali olacak.. idealist ogretmenlerin interneti kesfetmesi uzerine gercekten cok guzel uygulamalar ortaya koyuluyor. sanirim bu olayi tam ciddiyetiyle baslatan internette bir ekol haline gelen ekolhoca takma adiyla bir site kurup insnalara geometri ve matematigi sevdirerek ve basitce anlatarak baslatti. gercekten cok buyuk hit alan bu tur sitelerin tanitimi da gercekten cok guzel yapilmakta. mesela ekolhocanin internet sitesinde bircok dergide ufak haber kanallarinda yayinland ve desteklendi. hatta tam olarak buradan haberturkte yayinlanan bolumunu izleyebilirsiniz. hatta buradan da alexa detaylarina ulasabilirsiniz. ekolhoca sadece geometri ve matematik konusunda dersler anlatmis. suradan konu anlatimlarina buradan ornek soru cozumlerine ve yine buradan onceden cikmis sorulara ulasabilirsiniz. bunlarin yaninda rehberlik bolumu ve basit capli bir eglence bolumude mevcut.. bir diger sitemizin kurucusu muhammet coruh. sitesinde kendini Ben Muhammet ÇORUHboyle tanitiyor. konuyu daha fazla uzatmadan hemen linkleri vermeye basliyorum. buradan suana kadar anlattigi tum videolara ulasabilirsiniz. bir diger ogretmen ise lutfu zorlu.. sitesinde kendini soyle tanitmis.. Ben Lütfi ZORLU, fazla oyalanmadan hemen linkleri veriyorum. buradan anlattigi tum matematik ve geometri konularina ulasabilirsiniz. ayrica sitede ufak capli bir rehberlik bolumude mevcut. bu 3 hocamizi tanittiktan sonra tum bunlari bir cati altinda toplamaya calismis veya daha cok rehberlik ve fazladan birkac ders sunmus sitelerde var. linkler bolumlerinden ualasabildigim kadari sunlar.. ders arsivi.. bu tarz siteler buldukca bolumu guncellemeye devam edecegim. baya emek verdim umarim hak ettigi degeri bulur. surc-u lisan olduysa affola. Buradan Alıntıdır... |
28 Şubat 2008 Perşembe
Genel : Cep Telefonu Nokia 'nın En Yenisi N96
TV, devasa hafıza, navigasyon, dopdolu kamera ve, ve, ve... Nokia'nın N96'sı yeni süper cep telefonu olma yolunda ilerliyor. Peki N95 halefi gerçekten de sözünü tutuyor mu? İlk üretilen seriye göz attık ve Mobile World Congress 2008'de sizin için bir teste tâbi tuttuk.Donanımsal artıları: Rahatça telefon görüşmeleri yapmak, haberlere göz atmak, herhangi bir adrese gitmek, eğlenmek ve gün akışını organize etmek... N96, akıllı telefon donanımı sayesinde öyle bir fonksiyon yelpazesi sunuyor ki, selefi N95 8GB'dan geri kalmamakla beraber ona fark bile atıyor. Veri fonksiyonları için de aynı şey geçerli. N96 ile WLAN ve HSDPA üzerinden yaptığımız web denemeleri son derece tatmin edici oldu. Bluetooth 2.0 ve USB 2.0 high-speed (yüksek hız) sayesinde cihazlar arası son derece hızlı veri transferleri gerçekleştirdik.Eksileri: N96'da daha hızlı veri transferini sağlayan HSDPU'dan feragat edilmiş. Telefonun Office dosyalarını düzenleyip düzenleyemediği veya Outlook ile mailleri eşitleyip eşitleyemediği ancak ilk tam testimiz ile belli olacak. N95 8GB'da bunlar yapılamıyordu. Nokia N96 Video : (Buradan Alıntıdır.) |
27 Şubat 2008 Çarşamba
GENEL : Google Earth 'deki gizli işaret yada sırlar... ( Secrets Of Google Earth) Video
10 dakikalık bu Video'yu izlerseniz göreceksinizki çok enteresan işaretler var... |
Gönderen Ali Dogru zaman: 01:28 0 yorum
Etiketler: genel, google earth, video
26 Şubat 2008 Salı
Genel : Zencefil...
İçinde bulunduğumuz şu soğuk kış aylarında içinizi ısıtacak, kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak bir çay tarifi.
Üstelik çok da lezzetli. Yapması da çok kolay.
|
Gönderen Ali Dogru zaman: 04:09 0 yorum
Etiketler: Bitkilerin Faydaları, genel, Zencefil
27 Ocak 2008 Pazar
GENEL : Gizli numarayı nasıl engellersiniz?
|
25 Ocak 2008 Cuma
GENEL : MELATONİN
Melatonin denilen hormon beyinde ve sadece 23.00 ile 05.00 saatleri arasında salgılanan bir hormondur. Hormonun temel görevi vücudun biyolojik saatini koruyup ritmini ayarlamaktır. Kıtalararası yolcu uçaklarında meydana gelen ve jetlag denilen hadisenin sebebi de bu hormondur. (Jetlag, 7saatten fazla uçak yolculuğu yapanlarda uyku ve yemek saatlerindeki değişiklikten dolayı vücut dengesinin bozulmasıdır. Yani bir anlamda gecenizin ve gündüzünüzün birbirine karışmasıdır.) Hormon diğer antioksidan tesirlerini de güçlendiriyor, kanserli hücrelere karsı koruma sağlıyor, üreme sistemiyle bağlantısından tutun da yorgunluk, isteksizlik gibi durumların nedenlerini de oluşturabiliyor. Su anda bu hormon yaşlanmayı geciktirici etkisinden dolayı da üzerinde önemle durulan bir hormon. İşin can alıcı noktalarından birisi hormonun çocuklar üzerindeki tesiridir. Avrupa da lösemili ve kanserli çocuk sayılarının artmasından ötürü yapılan araştırmalar sonucunda ailelerden istenen bir husus da çocukların kesinlikle karanlık ortamlarda yatırılmaları. Çünkü melatoninin güçlü salgılanmasının kansere karşı koruyucu etkisi olduğu biliniyor. Ancak, bu hormon ışığa karşı çok duyarlıdır. Deneylerde uyuyan kişinin hormon salgısı izlenirken ışığın açıldığında hormonun azaldığı, karanlıkta yoğun olarak salgılandığı tespit edilmiş bilimsel bir gerçek. Lütfen karanlıkta yatın ve çocuklarınız uyurken ışığı kapatın... Unutmayın körlerde kanser olma oranı yoka yakındır. Geceyi (karanlığı) üzerinize örtü kıldık. (Ayet) (Alıntıdır.) |