15 Nisan 2008 Salı

SAĞLIK : Elma ve Sirkesinin Faydaları.

ELMA

ELMA (Malus domestica) Bitki özellikleri : Dünyamızda 5000'den fazla türü olan elma hakkında herhangi bir tanımlamaya hiç gerek yok. Damak tadınıza en uygun elma türünü seçebilirsiniz.

Bileşim: Su oranı %85, şeker %12, pektin, organik asitler, soda, fosfor, tanen, vitamin A, B1, B2, C, E, PP.

Kullanım alanları ve biçimleri: Elma, içerdiği organik asitler, soda ve fosforun yardımı ile, beyni, karaciğeri ve mideyi çok olumlu etkiler.

Kullanım biçimleri, taze meyve ve meyve suyu olarak sıralanabilir.

Çiğ elma kabuğu yenerek bedendeki ürik asit azaltılabilir.

Pişmiş elma ile yapılan kompresler yumuşatıcı ve rahatlatıcıdır.

Taze elma suyu ile yıkanan kırışık ve pörsük deri canlılık ve tazelik kazanır.

Yatmadan önce yenen bir elma, rahat uyumaya yardımcı olur..

Kabızlığa karsı pişmiş elmanın etkili olduğu bilinir.

Gut, böbrek, mesane hastalıklarına ve hemoroite karsı uygulanacak bir elma küründen yararlı sonuçlar alınabilir.

Deri döküntülerine, gut ve romatizma rahatsızlıklarına karşı, taze elma suyu başarıyla kullanılabilir. Elma suyu, özellikle soğuk algınlığına, öksürüğe, ses kısıklığına, yüksek ateşe ve iltihaplı hastalıklara karsı başarılıdır. Ama çok soğuk içilmemelidir. Elma suyu ayrıca, romatizmal böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları, damar sertliği ve egzamaya karşı da kullanılabilir.

Elma genelde, yatıştırıcı ve ateş düşürücüdür.

Elma suyu, sindirim sistemini uyarır ve mide mukozasını güçlendirir.

Sindirim yetersizliğine karşı, rendelenmiş bir elma yemeklerden önce yenilmelidir. Ama rendelendikten sonra, rengi koyulaşana kadar bekletilmelidir. Ham elma rendesi ishale karşı kullanılabilir.

Kısaca, sağlıklı yaşamaya önem veren kişinin yakınında her zaman elma bulundurması gerekir.

Elma sirkesi, doğal bir yasam iksiridir!

Bileşim: Kalsiyum, flüor, potasyum, magnezyum, sodyum, fosfor, silisyum, A vitamini, Beta-carotin, B1, B2, ve B6 vitaminleri, C vitamini, sirke asitleri, meyve asitleri, pektin, doğal aroma maddeleri.

Yaşlılığımızda da sağlıklı olabilmek için hareketli bir yaşam ve sağlıklı bir beslenme biçimi oluşturmaya özen göstermeliyiz..

İşte burada elma sirkesi seçiminin değeri ile karşılaşıyoruz. İçerdiği çok değerli ve çeşitli maddeler nedeniyle, en sağlıklı sıvılardan biridir o. Elma sirkesi, bedenimizi içten ve dıştan tedavi edebileceğimiz olağanüstü bir doğal ilaçtır.

Burada size, bedeninizi genel anlamda güçlendirmek, çeşitli hastalık belirtilerini hafifletmek ve gerekli cilt bakımını yapmak için elma sirkesini nasıl kullanabileceğinizi anlatmak istiyorum.

Kullanım biçimleri: Doğal elma sirkesinin en etkili kullanım biçimi, çiçek balı ile karıştırılarak oluşturulur:

*1 bardak su

*1 tatlı kaşığı dolusu elma sirkesi

*1 tatlı kaşığı dolusu çiçek balı

Hepsi iyice karıştırılır ve sabahları aç karnına küçük yudumlarla içilir. Sürekli kullanım sayesinde, öncelikle bedenin bağışıklık sistemi güçlenecek ve sizi pek çok hastalıktan koruyabilecektir. Bu enerji kokteyli ayrıca size canlılık ve güç kazandıracak ve ileri yaşlara kadar sağlıklı ve mutlu kalmanıza önemli katkılar sağlayacaktır.

Ama burada çiçek balını da yakından tanımamız gerekiyor:

Çiçek balının bileşimi: Şeker: %32 üzüm sekeri (glikoz), %39 meyve sekeri, %7 malt sekeri.

100g balda MGK mineraller: Sodyum 7, potasyum 45, kalsiyum 5, fosfor 20, magnezyum 3, demir 1mg.

100g balda mg vitaminler: B1 0,03, B2 0,05, Niacin 0,1, C 1mg.

Sabahları aç karnına içtiğiniz bir bardak elma sirkesi-bal kokteylinin içindeki müthiş zenginliği öğrenmiş bulunuyorsunuz artık.

Bu zenginliğin sağlığımıza yaptığı katkılara da söyle kısaca bir göz atmamız herhalde yararlı olacaktır:

-Öncelikle bedenimiz güçlenir ve bedensel uğraşlara ve strese karşı koyabilecek dayanıklılığı kazanır.

Sirkenin içerdiği yüksek orandaki potasyum sayesinde, kalp kasları dahil olmak üzere tüm kas yapısı da güçlenecektir. Kramplara karşı, kokteylinizi maden suyu ile hazırlayabilir ve her öğünde 1 bardak içebilirsiniz.

-Sık sık grip, soğuk algınlığı veya üst solunum yolları iltihabına yakalanan kişiler, bağışıklık sistemleri sirke-bal kokteyli sayesinde güçleneceği için, bu tür sıkıntılardan büyük çapta kurtulmuş olacaklardır. Ama bu tedaviyi aşağıdaki plana göre uygulamakla kalıcı sonuçlara ulaşabilmek mümkün olacaktır.

-Soğuk algınlığı ve grip zamanlarından önce, 4 haftalık bir sirke- bal kokteyli kürüne başlayın ve günde 3 bardak için.

-Ayrıca, 4 gün boyunca akşam saatlerinde 1 Echinacea preparati alın. Üç gün ara verdikten sonra yine 4 gün devam edin ve bu tedaviyi 4 hafta boyunca sürdürün.

Bu tedavi, bağışıklık sisteminin güçlenmesine önemli katkılar sağlayacaktır. Bu tedaviyi ayrıca doğal C vitamini ile de destekleyin.

-Sirke-bal kokteyli nezleye karşı da bedeni güçlendirecektir. Nezleye karşı ayrıca, 1 ölçü elma sirkesi 2 ölçü suya karıştırılır, kaynama derecesine kadar ısıtılır ve inhalasyon tedavisi uygulanır.

-Boğaz ağrısı ve ses kısıklığında, 1 ölçü elma sirkesi ile 3 ölçü ılık su karıştırılır ve saat başı derin gargaralar yapıldıktan sonra tükürülür. Bu gargaraların adaçayı ile dönüşümlü yapılması etkiyi daha da arttıracaktır.

-Öksürüğe karşı, 4 yemek kaşığı dolusu akışkan balla 3 tatlı kaşığı elma sirkesini iyice karıştırın. Öksürük gıcığına karşı yarım tatlı kaşığı alın ve yavaş yavaş yutun. Ayrıca, bolca kekik çayını balla tatlandırın ve yudumlayarak için.

-Vajinal akıntılara karşı, 1 ölçü elma sirkesi 4 ölçü ılık suyla karıştırılır. Temiz bir şırıngaya çekilen sıvı günde pek çok kere vajinaya boşaltılır. Sirke-su karışımının vajinada 1-2 dakika kalması yeterlidir.

-Yüksek kolesterole karşı, günde pek çok kere elma sirkesi-bal kokteyli içilir.

Salatalarda öncelikle elma sirkesi kullanılır.

-Varise karşı, elma sirkesiyle ıslatılan bir bez baldıra sarılır ve 20 dakika etkilemeye bırakılır.

-Hemoroite karşı, yarım su bardağı elma sirkesi ve bir su bardağı adaçayı katkılı ılık oturma banyoları alın. Banyo süresi 10 dakikadır.

-Gaz şişkinliğine karşı, her öğünden yarım saat önce 1 bardak elma sirkesi-bal kokteyli içerek, sağlıklı bir bağırsak florasının temelini atın. Bu kokteyle rezene veya Frenk kimyonu çayı da ekleyebilirsiniz.

-Kabızlığa karşı, günde pek çok kere, 1 bardak suya 1 tatlı kasığı elma sirkesi ekleyerek için. Ayrıca, 4 litre ılık suya 1 su bardağı dolusu elma sirkesi ve 2 tatlı kaşığı tuz ekleyerek ayak banyoları alın. Banyo süresi 10 dakikadır.

-Yaraların çabuk iyileşmesi için, günde 3 bardak elma sirkesi-bal kokteyli için. İltihaplanmayı önlemek için, elma sirkesiyle ıslattığınız bir pamukla günde pek çok kere yarayı nemlendirin.

-Ergenlik sivilcelerine karşı, her yemekten yarım saat önce , içine 1 tatlı kaşığı elma sirkesi eklenmiş 1 bardak su için. Yüzünüze buğu banyoları uygulayın: 1 litre kaynar derecede sıcak suya 4 yemek kaşığı elma sirkesi ve 2 yemek kaşığı dolusu Mayıs papatyası ekleyin, 1-2 kere karıştırın ve başınızı büyük bir havluyla örterek 5-10 dakika gözlerinizi yumarak bekleyin. Yüzünüzü suya çok yaklaştırmayın!

-Güneş yanığına karşı, inceltilmemiş elma sirkesi, kızarmış olan bölgelere dikkatle sürülür veya 3 yemek kaşığı elma sirkesi eklenmiş soğuk bir banyo alınır. Banyo süresi 10 dakikadır.

Elma sirkesinin pH değeri (asit derecesi), derimizin pH değeri ile hemen hemen eşit düzeydedir. Dolayısıyla, derimizin asidik koruma örtüsünün güçlendirilmesinde elma sirkesinin kullanımı önemle önerilmelidir.

Uyarı: Elmanın ve elma sirkesinin bilinen hiçbir yan etkisi yoktur.

( İnternetten )


SAĞLIK : Keçi Boynuzu (Harnup) ve Pekmezinin Faydaları...

Keçiboynuzu ve Pekmezinin mucizeleri

KEÇİBOYNUZU NEDİR?

Anadolu'da bazı yörelerde harnup olarak da bilinir. Yeryüzünün en eski
bitkilerinden olup anavatanı olarak
Güney Anadolu, Suriye, Kıbrıs, Yunanistan, İspanya, Fas, Tunus,
Cezayir, Filistin ve Libya olup memleketimizde, Antalya, Mersin,
Silifke, Datça dolaylarında yaklaşık 1500 km2 lik sahil şeridinde
doğal olarak yetişmektedir. Keçiboynuzu, yetişmeye başladığı ilk 15
yıl meyve vermeyen bir bitkidir. Meyveleri ilk başlarda yeşil olup,
olgunlaştıkça kahverengileşen ve tam olgunlaşınca parlak kahverengi
renk alır.

Keçiboynuzunun en büyük özelliği nefes darlığına karşı oldukça etkili
olmasıdır. Keçiboynuzunun nefes darlığına karşı etkili olan etkin
maddesi hemen hemen başka hiçbir bitkide bulunmamaktadır. Bu etkin
madde aynı zamanda bazı alerjik astım rahatsızlıklarında öylesine
etkilidir ki; derhal sonuç almak mümkün olabilmektedir. Ayrıca
alerjinin neden olduğu nefes darlığı problemlerinde büyük bir
başarıyla uygulanabilir .

Keçiboynuzunun içerdiği gallik asit insan sağlığı üzerinde öylesine
çok yönlü özellikleri olan bir maddedir ki, bu özelliklerinden
bazıları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.

Analgesic Ağrı kesici

Antiallergenic Alerjiye karşı

Antiasthmatic Astıma karşı

Antibacterial Bakteri yok edici

Antibronchitic Bronşite karşı

Anticancer Kansere karşı

Antihepatotoxic Karaciğeri toksinden arındırıcı

Antioksidant Serbest radikalleri yok edici

Immunostimulant Bağışıklık sistemini güçlendirici

Antiviral Mikroplara karşı

Antiseptic Antiseptik

Cancer-preventive Kansere karşı koruyucu

Antinitrosaminic Nitrozamin yok edici

Bronchodilator Bronş genişletici

Antipolio Çocuk felçine karşı

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi gallik asit çok yönlü bir maddedir.Bu maddenin belirtilen bu özelliklerini artıran ve takviye eden keçiboynuzunda bulunan promotor maddelerdir. Akciğer ödemine karşı keçiboynuzunun desteği bulunmaz bir imkan. Balgam söktürücü gücü ve astım a karşı olan tedavi edici gücü çok fazladır. Sigara içenler
keçiboynuzuna başladıktan bir iki gün sonra nasıl balgam çıkardıklarını hayretle gözleyeceklerdir.

Keçiboynuzu, insanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme gücüne sahiptir.
Özellikle sigara içen insanlarda akciğer kanserine yakalanma riskinin ne kadar yüksek olduğu, bu konuyla ilgili hemen her klinik deneyde ortaya konmaktadır. Keçiboynuzu akciğer kanserini önleyen mükemmel bir
meyvedir.
Ancak, akciğer kanserine yakalanmış olanlar için tedavi etme gücü çok zayıftır. Çünkü bir bitkinin hastalığı önleyici özelliği ile hastalığı tedavi etme özellikleri birbirlerinden farklı şeylerdir. İşte keçiboynuzunun akciğer kanserini tedavi etmekteki gücünü artırıcı farklı etkin maddeler içeren ikinci bir bitkiye ihtiyaç vardır. Bu
ikinci takviye bitki kırmızı turptur.
Keçiboynuzunda kolestrol bulunmaması ayrı bir avantajdır. Kaffein ve theobromine içermediği içinde tansiyon problemi olanların rahatlıkla kullanabilecekleri bir bitkidir. Fosfor ve kalsiyum bakımından zengindir.
Bu nedenle osteoporoz (kemik erimesi) rahatsızlığı olanlara kalsiyum ihtiyaçlarının karşılanmasında çok iyi bir destekleyicidir.

KEÇİBOYNUZU (HARNUP) PEKMEZİ

Faydaları:

* Kalsiyum bakımından çok zengindir (sütün 3 katı)

* İçindeki E vitamini sayesinde; öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve
kansızlığa iyi gelir

* Balgam söktürür,göğsü yumuşatır,bronşları açar, sigara tiryakileri
için faydalıdır ve nefes darlığına oldukça etkilidir.

(Alerjik nefes darlığı çekenlere ısrarla keçiboynuzu pekmezi tavsiye edilir.)

* Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak rahatsızlıklarına ve gastrite
etkilidir.

Mide ve bağırsak gazlarını dışarı atarak mide şişkinliğini giderir .

Bağırsak kurdu, tenya, solucan gibi bağırsak parazitlerini temizler.

Mideye kuvvet verir.

* Yüksek mineral ve vitamin içeriği ile de diş ve diş etleri üzerinde
çok olumlu etkileri vardır.

* Yüksek doğal şekerler , zengin mineraller (özellikle çinko) ve
vitaminler (A , B , B2, B3, D) içeriği dolayısıyla doğal güç ve besin
kaynağıdır.

* Yüksek sodyum ve potasyum içeriği sayesinde tansiyon, karaciğer ve
akciğer üzerine çok yaralı etkileri bulunmaktadır.

Kanın zehirli maddelerini temizler.

*İnsanlığın korkulu rüyası akciğer kanserini %90 oranında önleme
gücüne sahiptir.

*Kalbe faydalıdır, kalp çarpıntısını önler

*İnsan vücuduna giren radyasyonu dışarı atar.

(İnternetten)


5 Nisan 2008 Cumartesi

SAĞLIK : Hastalıklar Hakkında Videolu anlatım ve bilgiler...


BİLGİLENMEK İSTEDİĞİNİZ HASTALIĞIN
ÜZERİNE TIKLAYIN.
VİDEODAN SİZE BİLGİ VERİLECEKTİR.
AYRICA YANDA KISA BİR AÇIKLAMASINI DA BULACAKSINIZ.
SAĞLIKLI VE MUTLU KALIN

22 Mart 2008 Cumartesi

Bilgisayar : Internet Explorer 7 için önemli kısayol tuşları...

Internet Explorer 7 kullanıcıları web siteleri arasında gezerken işinizi kolaylaştıracak
bazı kısayol tuşları...

CTRL+Q
Açılan sekmeleri küçük resimler halinde tek pencerede ön izlemeli olarak gösterir birini üzerine tıkladığınızda seçtiğiniz sayfa öne çıkar.

CTRL+SHIFT+Q:
Açık olan web sayfaların listesini açılır menü şeklinde gösterir.

CTRL+T :
Yeni bir sekme açar.

CTRL+TAB :
Açık olan sekmeler arasında geçiş yapmanızı sağlar.

CTRL+SHIFT+TAB :
Açık sekmeler arasında geriye doğru geçiş yapmanızı sağlar. CTRL+W - Geçerli sekmeyi kapatmanızı sağlar.

(Buradan Alıntıdır.)


21 Mart 2008 Cuma

Youtube'da engelleri aşmak ve daha fazlası için : ubuket.com

ubuket


Bildiğiniz üzere ülkemizde youtube'a erişim türktelekom tarafından engellenmiş durumda ve bu durum gerçekten çok can sıkıcı bir hale geldi arada bir tekrarlanması nedeniyle. şimdi sizlere geçen gün rastladığım bir site olan ubuket'in bu konuyla alakalı marifetini ve daha fazla neler içerdiği hakkında bilgi vereceğim. ubuket sayesinde nasıl youtube da video araması yaparak istediğimiz videoları izleme şansını yakalıyorsak aynı durumla karşı karşıyayız.
youtube
youtube
ubuket sahip olduğu sistem yapısı itibarı ile videoları youtube'dan çekerken türktelekom'un engellerine takılmıyor ve bize istediğimiz videoyu izleme şansı sunuyor.
seeqpod
seeqpod

ubuketin bir diğer özelliği ise seeppod'u sisteminde içermesi. seeqpod seçeneğini seçip aynı seeqpod da yaptığınız gibi arama yapıyor ve istediğiniz müziği ubuket arayüzü ile dinleme imkanınada sahip oluyorsunuz.
picasa
picasa

ayrıca ubuket'te herhangi bir picasa kullanıcısının kullanıcı adını girerek onun resimlerine ulaşma imkanına da sahipsiniz. ve bu resimleri slayt gösterisi olarak ta izleyebiliyorsunuz. ayrıca ubuket bizlere sağladığı alan ile müzik, resim ve video yükleme imkanını da veriyor. ve bunu çok güzel bir sistem vasıtasıyla sağlıyor.

ubuket'in sitesinde belirttiği gibi olursa eğer yakında flickr,photobucket ve lastfm gibi paylaşım esası olan ve birer sosyal platform niteliği olan sitelerde artık ubuket tarafından tek noktadan bizlere sunulacak.

Söylemeden geçilmemesi gereken bir noktada ubuket'i masaüstü bir program gibi kullanabilmemiz. bilgisaayrınıza adobe air yükler ve ardından ubuket'i kurarsanız bilgisayarınıza daha rahat bir kullanım elde etmiş olursunuz.

(Buradan Alıntıdır)


Bilgisayar : MSN hakkında ayrıntılı bilgi... (Chip 'den Alıntı)

Dostu düşmanı MSN'de tanıyın...


Sizi listesinden silen kim? Kim sizi engellenenler listesine eklemiş? Birkaç tıklamayla her şey ortaya çıkacak.

MSN Messenger, Microsoft tarafından 1999 yılında geliştirilen bir hızlı mesajlaşma yazılımıdır. 1999'dan bu yana pek çok sürümü çıkan MSN Messenger, bugün 8.5 sürümüyle bilgisayarlarda kullanılıyor. Microsoft, önceleri bu yazılımı çıkarırken sadece ev kullanıcılarını hedef alsa da, zamanla kitlesi genişleyerek dünya genelinde tam bir fenomen oldu. 2006 yılının Şubat ayında ise MSN Messenger'ın ismi Windows Live Messenger şeklinde değiştirildi ve Microsoft'un Windows Live online servislerinin bir parçası oldu.

Live Messenger'ın dünü ve bugünü
MSN Messenger 1.0 sürümü 22 Temmuz 1999'da piyasaya çıktı. Sunduğu özellikler ise bugünkü sürüme göre oldukça azdı. Yapabildiği sadece hızlı mesajlaşmayı sağlamasıydı, bunun dışında hemen hiçbir özelliği içinde barındırmıyordu. Birincü sürümü ilk çıktığında America Online'ın AIM Network'üne erişimi sağlayabiliyordu. Ancak bir süre sonra America Online, Microsoft'un bu yazılımını kendi network'lerine olan erişimini bloke etti ve aralarında bir bağlantı kalmadı. Daha sonra çıkan sürümlerinde de ikili arasında bir daha böyle bir ilişki kurulmadı.

16 Kasım 1999 yılında çıkan 2. sürüm konuşma ekranını özelleştirmeye imkan tanıyordu. Daha sonra Windows ME, içinde MSN Messenger 2.0'ı barındırmaya başladı.

29 Mayıs 2000 tarihinden itibaren MSN Messenger 3 karşımızdaydı. Bu sefer karşımıza daha farklı özelliklerle donatılmış halde geldi: Dosya transferi, sesli konuşma gibi bugün gayet normal sayılabilecek yetenekleri, o günlerde piyasaya bomba gibi düşmüştü.

4.6 sürümünde isim değişikliğine gidilerek MSN Messenger Service olan eski ismi sadece MSN Messenger'e çevrildi. Ancak bu sürüm sadece Win 9x, ME, NT ve 2000 işletim sistemleri altında çalışabiliyordu. Daha sonra çıkacak sürümler ise Windows XP'yi destekleyecekti.

5. sürümde kullanıcı arayüzüne daha fazla önem verildi. Görsellik anlamında bir ilerlemeyle beraber yazılım artık Windows XP altında çalışabiliyordu. Ancak Windows 95 bu yeni sürüme yetmeyecekti.


MSN Messenger'dan Live Messenger'a
23 Ekim 2003'de piyasaya çıkan ve sohbete yeni bir soluk getiren MSN Messenger 6 ile artık smileyler (yani yüz ifadeleri) de hayatımıza girmeye başladı. Bugün için vazgeçilmez olan bu smileyler , bu sürümle yazılıma ilk defa entegre edildi.

7. sürüm ise varolan özellikleri daha da genişletti. Animasyonlu görüntüler, arkaplan renkleri daha da çeşitlendirildi. 7.5 sürümüne ulaştığında ise artık MSN Messenger dünya genelinde iyice yayılmıştı ve Windows XP altında rahatça çalışabiliyordu.

Bu sürümden itibaren artık MSN Messenger yerine Windows Live Messenger ismi hayatımıza girdi. Bugün Windows Live Messenger'in 8.5 sürümünü sistemlerde kullanabiliyoruz.

Görüldüğü gibi, MSN Messenger da sıfırdan başlayarak ve pek çok aşama kaydederek bugünlere geldi. Simgesi ve ismi değişti; yine de kendi alanında hala bir numara.


Listemde kim beni silmiş?
Messenger'la ilgili merak edilenlerin en başında şüphesiz kişi listemizdeki birisinin bizi listesinden silip silmediğini öğrenmek geliyor. Normalde Discover gibi üçüncü parti yazılımları olmadan silindiğimizi anlamanın yolu yok gibi görünse de aslında kazın ayağı öyle değil. Kendimiz hiçbir ekstra yazılım yüklemeden, Live Messenger açıkken bunu kendimiz sorgulayabiliyoruz. Nasıl mı? İşte ayrıntılar...

Öncelikle Windows Live Messenger açıkken Araçlar/Ayarlar kısmına girip soldaki seçeneklerden Gizlilik'e giriyoruz. Gizlilik'teyken karşımıza iki bölüm çıkıyor: Birisi engellenenler listesi, diğeri ise izin verilenler. İzin verilenler listesine şöyle bir göz atıyorsunuz ve sizi silmiş olabilecek birine bakarak bunu teyit etmek istiyorsunuz. Bunun için izin verilenler listesinden o kişinin mailini veya ismini bulun. Bu adımdan sonra bu kişi seçiliyken sağ tıklayın. Sağ tıkladığımızda 3 seçenek karşımıza çıkacak. Bunlar sırayla Kişilere Ekle, Engellenenlere Gönder ve Sil. Biz burada daha çok 'Sil' seçeneğiyle ilgileneceğiz. Ancak 'Kişilere Ekle' kısmına da değinmeden geçmeyelim. Kişilere Ekle seçeneği eğer aktif görünüyorsa, yani çıkan yazı koyu renkteyse, bu tıkladığınız kişi sizin kişi listenizde yer almıyor demektir. Yani bu kişiyi bir şekilde silmişsiniz. Sil seçeneğine dönecek olursak, eğer bu seçenek aktif görünüyorsa, bu kişi sizi büyük bir olasılıkla listesinden silmiş demektir. Pasif görünümünde ise böyle bir durum söz konusu değil.

İşte silinip silinmediğimizi öğrenmek bu kadar basit. Ancak bu yöntemin %100 işe yaradığını söylememiz doğru olmaz. İstisnaları da görüldüğü için biz bu yöntem için istisnalar dışında genellikle işe yarar bir yöntem diyebiliriz.

Yalnız dikkat edilmesi gereken bir nokta var: Bazı web siteleri MSN listenizde sizi kimin engellediğini veya sildiğini bulabileceğini iddia ederek sizden şifre talep ediyor. Ancak uyarmalıyız ki bu tür sitelerde güvenliğiniz için asla şifrenizi girmemelisiniz. Bilinmeyen ellere kendi elinizle şifrenizi girdiğinizde olabilecekleri siz düşünün...

Beni kim engellemiş?
Bilindiği gibi kişi listesinden birisini silmek veya engellemek tamamen aynı şeyler değil. Kişi listesinden birisini sildiğimizde artık o kişi listemizde yoktur. Ancak engelleme bundan farklı olarak geçici bir bariyer görevi görür. Yani o kişi hala sizin listenizdedir, ancak onunla bir şekilde görüşmek istemediğinizden o kişiyi bir süre için engelleyebilirsiniz.

Bugüne kadar silme yöntemi bilinirken kimin sizi engellediğini bulmanın bir yolu yoktu. Ancak artık kimin sizi engellediğini görmenizi sağlayan bir yöntem de var. Bunun için yapmanız gerekenler ise şöyle: Önce listenizdeki kişiye Messenger açıkken sağ tıklayıp Görünüm / Profil seçeneğini seçin. Açılan sayfada ise soldaki resmin altında Profil ayrıntılarını göster seçeneğini göreceksiniz. Bunu seçerek işleme devam ediyoruz. Karşınıza çıkan sayfada Web Görünümü ve Messenger Görünümü şeklinde iki kısım olacak. Şimdi engellendiğimizi nasıl anlayabiliriz ona bakalım: Eğer Web Messenger görünümü ve Messenger görünümünün ikisini de bu sayfada görebiliyorsanız bu kişi sizi engellememiş oluyor. Ancak Messenger görünümü kısmı bu sayfada yer almıyorsa bu kişi sizi engellemiş demektir.

Ancak daha önce de dile getirdiğimiz gibi bu yöntem de %100 sonuç verecek diye bir kural yok. Ancak yanılma ihtimalinin düşük olduğunu da eklememiz gerekiyor.

Sonuç olarak, engellendiğimizi ya da silindiğimizi anlamanın yolları var. Bunun için siz siz olun, asla bilmediğiniz programları, web sayfalarını kullanarak bunu öğrenmeye çalışmayın. Güvenliğiniz açısından bu detay çok önemli.


Messenger'a giremediğimizde ne yapabiliriz?
Live Messenger'ın çalışmaması az rastlanılan bir durum değil. Sorun ya MSN sunucularından, ya telekomdan, ya da sizin internet bağlantınızdan kaynaklanıyor. Ancak internet bağlantınız varsa, hangi şekilde olursa olsun Messenger'ınızdaki kişilere ulaşmanız mümkün. Bunun için hazırlanmış web sayfaları var.

Microsoft, bu hizmeti kendi veriyor olsa da, e-buddy gibi daha gelişmiş özelliklere sahip siteler de bulmanız mümkün. E-buddy, Messenger'a giriş yapamadığınızda size yardımcı olabilir. Elbette Live Messenger yazılımının sunduğu özelliklerin çok kısıtlı bir bölümünü size verse de, Messenger'a girmeniz gereken durumlarda işinize çok yarayabilir.

Ayrıntılar için: www.ebuddy.com


Live Messenger ve Hotmail paralı olacak mı?
E-postalarımıza sıklıkla gelen asparagas bir haber var. Bu habere göre Microsoft'un Hotmail hizmetinin paralı olacağı söyleniyor. Ancak bu tabii ki doğru değil. Microsoft'un resmi sitesinde bu haberi duymadan, kulakdan dolma haberlere aldırış etmemeniz gerekiyor. Kullanıcıları kandırmaya yönelik atılan bu postalaradikkat edilmesi gerekiyor. İşte size bu konuda yaşanan iki olay:

1. Hotmail adresime MSN'in paralı olacağına dair bir haber geldi ve haberin altında da bir link vardı. Link'e tıklamamız için ise bir bahaneleri vardı: Bu linke tıklayarak en kısa yoldan güncelleştirmeleri yaparsanız, siz bu durumdan etkilenmeyeceksiniz. Buna o zamanlar kandığım için tıkladım, sonra benden bu değişikliği yapabilmem için şifrem istendi. Ben de inanıp yazdım. İnanmam için her şey yapılmıştı, zira girdiğim sayfa MSN'in resmi web sitesinden farksızdı, olta sayfa olduğunu anlayamadım. Sonra aradan birkaç dakika geçince varolan şifremle hesabıma erişememeye başladım. Anladım ki hesabımı çaldırmışım.

2. Hesabıma bir e-posta geldi. Bu posta bana MSN'in paralı olacağını söylüyordu. Başta inanmadım ama bana BBC'nin resmi sitesine ait bir link verince merak edip klikledim. Çıkan sayfada gerçekten MSN acaba paralı olacak mı sorusu tartışılıyordu. Ben de neyse ki İngilizcem olduğundan yazıyı biraz olsun okudum, ancak bunun sadece bir söylenti olduğunu anlamam çok sürmedi. Yalnız işin ilginç yanı şuydu: E-posta bana 2008 yılının Ocak ayında geldi, bu haber ise BBC'ye 2001 yılının Ekim ayında girilmişti. Çok ufak bir detaydı ve gözden kaçırmamıştım, ama kaçıran binlerce insan vardır eminim.

Bu iki olayın da gösterdiği gibi Live servislerinin en azından şimdilik paralı olması söz konusu değil. Güvendiğiniz kaynaklar dışında böyle bir haberi veren olursa kulak asmamanız daha yerinde olur.

Cep telefonunda MSN
Messenger'ı sadece bilgisayar başında kullanmak zorunda değilsiniz. Mobilken bile Messenger'ınıza bağlı kalabilirsiniz. Bunun için cep telefonunuza bu tip bir yazılım kurmanız gerekiyor. Küçük bir araştırmayla bu konuda pek çok kaynak bulabilirsiniz. Telefonunuza mobil MSN'i kurduğunuzda artık GPRS üzerinden arkadaşlarınızla yazışabileceksiniz.

Ancak GPRS üzerinden saatlerce sürecek bir yazışmanın maliyetini merak edebilirsiniz. Ama korkacak bir durum yok, zira GPRS üzerinden internete bağlandığınızda kaç KB ya da MB dosya transfer edildiğine bakılır. Mobil MSN'de sadece mesaj girildiği için saat başına en fazla 2 ya da 3 kontör gider (yazışma sıklığına bağlı olarak değişebilir).


Hesap kapatma
Hotmail hesabınızı kapatmanız için şu yolu izlemeniz gerekiyor: Hotmail adresinize girin, "Account" yani hesap bölümünü bulun ve tıklayın. Çkan yeni ekranda "setting" yani ayarlar kısmını bulun ve oraya da giriş yapın. Sonraki adımda ise sağda bir ibare göreceksiniz: "Hesabı Kapat". Buraya tıklayın...

Çıkan ekranda e-posta adresinizi göreceksiniz. Hemen altına şifrenizi girin ve devam edin. Bu işlemden sonra hesabınız deaktif olacaktır. Ancak bu adımla hesabınızı tamamen silemezsiniz. Bunun için 60 gün beklemeniz gerekiyor. 60 gün boyunca bu hesaba hiç erişmezseniz, hesap kendini otomatikmen kapatacaktır. Burada beklemenizin nedeni 60 gün içinde fikrinizin değişmesi durumunda tekrar hesabınızı aktif hale getirebilmeniz.


7 adımda güvenlik
İnternet denince güvenlik kavramını gözardı etmemiz elbette mümkün değil. Güvenliğe gereken dikkati göstermeyen MSN hesabı olan kullanıcılar, maalesef bu hesaplarını bir şekilde çaldırabiliyor. Siz de güvenliğinize azami dikkat ederek bu tür olaylara mahal bırakmamalısınız. Bunun için size önereceğimiz birkaç yol var:

1. Öncelikle şifreniz mutlaka farklı karakterlerden oluşmalı. Yani hem sayı, hem harf, hem de özel simgeler (@ gibi) beraber kullanılmalı. Bu şifrenizin güvenliğini oldukça yükseltir. Karakter sayısını da mümkünse 6'nın aşağısına düşürmeyin. Karakter sayınız ne kadar çok olursa o kadar iyi.

2. İkinci bir e-posta adresi (alternatif adres) belirleyin. Hesabınızın çalınma ihtimaline karşı konulan bu yöntemle ikinci bir adres belirleyerek yeni şifrenizi bu adresinize isteyebilirsiniz. Bunu yapmanızda sonsuz fayda var, böyle bir durumla karşılaşıldığında imdadınıza yetişecektir.

3. Gizli soru kısmı ise bir diğer önemli nokta. Mümkünse gizli sorunuz ve cevabınızın birbiriyle ilişkisi olmasın. Sizi tanıyanların cevaplayabilecekleri soruları ve cevapları seçmemeniz yerinde olur.

4. İnternet kafe gibi yerlerde zaruri olmadıkça hesabınıza girmeyin. Çünkü sistemde kaydınız tutuluyor olabilir ve şifrenizi çaldırmanız işten bile değil.

5. Sisteminizi düzenli olarak casus yazılımlara ve benzer zararlılara karşı taratın. Keylogger gibi bir yazılımla izleniyorsanız şifrenizi istenmeyen kişiler öğrenebilir.

6. Şifrenizi hiçbir yere yazmayın, mümkünse unutmanızın çok zor olduğu bir şifre seçin.

7. Bilmediğiniz sitelere asla şifrenizi girmeyin. Bazı siteler, sizi engelleyenlerin kim olduğunu gösterme iddiasıyla şifre istemektedir. Bu konuda dikkatli olmalısınız.

Siz kendi önleminizi alırsanız, sizden kaynaklanan bir güvenlik açığı kalmamış olur. Unutmayın, kimsenin tahmin edemeyeceği kadar zor bir şifre belirlemeniz güvenliğiniz için yeterli değildir.

www.chip.com.tr 'den alıntıdır...


17 Mart 2008 Pazartesi

BİLGİSAYAR : Medya Merkezi wixi (beta)

Videolarınızı youtube, resimlerinizi flickr, mp3leririnizi lastfm.tr, dosyalarınızı wikisend vb. sitelere yükleyip, bloglarınıza eklerken tırmalıyor musunuz? wixi bu olaya kökten bir çözüm üretmiş. foto, video, müzik... hepsini birden tek bir merkeze upload ediyorsunuz ve oradan blogunuza ekliyorsunuz. Veri tranfer oranları hergeçen gün artan wixi, sektörün devlerine yakında kafa tutacak gibi. Henüz beta aşamasında olan sistemin ana sayfası için buradan, blogu için buradan, Üye olmak için buradan buyrun lütfen...

Sloganları kulağa hoş geliyor;

Kendi online medya merkezinizi yaratın.
"...her yerden ulaşabileceğiniz, her yerden görebileceğiniz tüm içeriğiniz tek merkezde olsun...!"

Buradan Alıntıdır...

BİLGİSAYAR : Facebook anlık mesajlaşma servisini başlatıyor.

Facebook yeni bir anlık mesajlaşma servisini test ediyor ve yakın bir zamanda uygulamaya geçirmeyi planlıyor. Tahminlere göre bu servisi gelecek hafta uygulamaya geçirebilir. Bu servis kullanıcıların sayfasına eklenecek ve diğer facebook üyeleri ile anlık mesajlaşmaya imkan tanıyacak. Jabber açık kaynak platformunda oluşturulan bu uygulama kullanıcılar tarafından trillian ve adium gibi anlık mesajlaşma istemcilerine eklenebilecek. Meebo ve ebuddy'nin servise destek sağlayacağı tahmin ediliyor.

Buradan Alıntıdır...

12 Mart 2008 Çarşamba

GENEL : İNSANLIĞIN EN ÇOK MERAK ETTİĞİ SORULAR.

İngiliz The Times gazetesi, insanlığın en çok merak ettiği soruları uzmanlara sordu. İnsanlığın en çok merak ettiği sorular ve uzmanların verdiği cevaplar:
09 Mart 2008 Pazar / Vatan Gazetesi


KANSER TEDAVİ EDİLEBİLECEK Mİ?

Kanser hakkında 25 önce hayal bile edilemeyecek kadar geniş bir bilgiye sahibiz. Yeterli zaman ve yatırımla bilim adamları gelecekte kanserin sebebini bulup tedavi geliştirebilir. Önümüzdeki yüzyılda küçük bir kan testi ile birkaç dakikada kansere erken teşhis de koyulabilecek.

Barts Kanser Merkezi Enstitüsü Prof. Fran Balkwill


SONSUZA KADAR YAŞAYABİLİR MİYİZ?

Ölümsüzlük için umut, kök hücre teknolojisine bağlı. Son 10 yıl içinde inanılmaz gelişen teknoloji sayesinde kalp hastalıklarından kansere birçok hastalığa çözüm bulunacağı tahmin ediliyor. 50 yıl içinde doğacak olan bebeklerin ortalama 100 yıllık bir ömrü olacağı öngörülüyor .

Londra King's Koleji Kök Hücre Biyoloji Laboratuarı yöneticisi Dr. Stephen Minger


EVREN NASIL YOK OLACAK?

13 milyar yıl önce meydana gelen "Büyük Patlama" dan sonra evren bugün hala genişlemeye devam ediyor. Birçok uzman evrenin nasıl oluştuğunu inceleyerek nasıl yok olacağını öngörmeye çalışıyor. Evrenin sonu için dört olasılık var:

1. Çekim kuvveti büyümeyi yavaşlatacak ve evren kendi içine doğru çökmeye başlayacak.

2. Evren genişlemeye devam ettikçe soğuyarak yok olacak.

3. Varlığı tam olarak anlaşılamayan bir enerji genişlemeyi hızlandırıp evrenin yırtılmasına neden olacak.

4. "Büyük patlama" bir önceki evrendeki dengelerin bozulmasıyla ortaya çıkmıştı, bu evrendeki dengelerde bozulursa yeni bir "büyük patlama" meydana gelebilir.

James Webb Uzay Teleskopu üzerinde çalışan astronom Dr. Maggie Aderin


GENLERE BAKIP HASTALIKLARIMIZI ÖNGÖREBİLİR MİYİZ?

Şimdiye kadar 100 kadar genin belli hastalıklara yatkınlığa işaret ettiği ortaya çıkarıldı. Gelecekte bu teknoloji sayesinde hangi hastalıklara yatkın olduğumuzu önceden öğrenip ona göre yaşamımızı şekillendireceğiz.

Oxford Üniversitesi genetik Prof. Peter Donnelly


BÜYÜK BİR SALGIN HASTALIK OLACAK MI?

Sorunun cevabı evet... Özellikle kuş gribi gibi grip salgınları her 20-30 yılda bir ortaya çıkıyor. Salgının ortaya çıkması durumunda gerekli aşıyı geliştirmek için altı ay zaman gerekiyor.

İngiliz Tıp Araştırma
Konseyi Prof. Neil Ferguson


ROBOTLAR İNSAN ZEKASINA YAKLAŞACAK MI?

Robotlar için yapay zeka geliştirmek oldukça zor bir süreç... Beş yıl içinde sesli komutları anlayabilecek robotlar üretilecek. Önümüzdeki yüzyılda ise robotlarla sanat, felsefe hakkında sohbet edilebilecek. Ancak robotların özellikle tarım alanında iş gücü olarak kullanılacağı tahmin ediliyor.

West of England Üniversitesi robotik uzmanı Prof. Alan Winfield


UZAYLILAR VAR MI?

Araştırmalara göre evrende başka canlıların da bulunması büyük bir ihtimal ama onlarla asla karşılaşmayabiliriz. Evrende bol bulunan hidrojen ve oksijen canlıların yaşaması için gerekli suyu sağlıyor. Ancak diğer yıldızlar bize fazla uzak olduğu için onlar bizi bulana kadar evrende yalnızız.

Open Üniversitesi gezegen bilimcisi Prof. Colin Pillinger

7 Mart 2008 Cuma

GENEL : Ücretsiz Video Dersaneleri...

Ücretsiz Video Dersaneleri..

Etiketler:
online video dersler..
online video dersler..

hayatimizin bir doneminde öss, oks, lgs gibi sinavlardan hepimiz gecmisiz hatta hala cevremizde bazi insnalar bu zorlu yolları yavas yavas gecmekte :) kimilerimiz dersaneye giderek kendimizi geliştirdik kimilerimiz ise evde test kitaplarının arasında boğularak bu maratona hazırlandı. iste simdi tanitacagim siteler dersaneye gitmeyenler veya dersaneye gidenler ama ben birde evde deli gibi bogusmak istiyorum derslerle diyenler icin cok faydali olacak..

idealist ogretmenlerin interneti kesfetmesi uzerine gercekten cok guzel uygulamalar ortaya koyuluyor. sanirim bu olayi tam ciddiyetiyle baslatan internette bir ekol haline gelen ekolhoca takma adiyla bir site kurup insnalara geometri ve matematigi sevdirerek ve basitce anlatarak baslatti. gercekten cok buyuk hit alan bu tur sitelerin tanitimi da gercekten cok guzel yapilmakta. mesela ekolhocanin internet sitesinde bircok dergide ufak haber kanallarinda yayinland ve desteklendi. hatta tam olarak buradan haberturkte yayinlanan bolumunu izleyebilirsiniz. hatta buradan da alexa detaylarina ulasabilirsiniz. ekolhoca sadece geometri ve matematik konusunda dersler anlatmis. suradan konu anlatimlarina buradan ornek soru cozumlerine ve yine buradan onceden cikmis sorulara ulasabilirsiniz. bunlarin yaninda rehberlik bolumu ve basit capli bir eglence bolumude mevcut..

bir diger sitemizin kurucusu muhammet coruh. sitesinde kendini

Ben Muhammet ÇORUH
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü mezunuyum .
İzmir ‘ de TED Aliağa Kolejinde Fizik Öğretmeniyim. Siteyi, öğrencilerim ile daha verimli bir iletişim kurabilmek için hazırlıyorum.
boyle tanitiyor. konuyu daha fazla uzatmadan hemen linkleri vermeye basliyorum. buradan suana kadar anlattigi tum videolara ulasabilirsiniz.

bir diger ogretmen ise lutfu zorlu.. sitesinde kendini soyle tanitmis..

Ben Lütfi ZORLU,
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü mezunuyum.
İzmir ‘ de TED Aliağa Kolejinde
Matematik Öğretmeniyim.
Siteyi, öğrencilerim ile daha verimli bir iletişim kurabilmek için hazırlıyorum. Umarım faydalı olacaktır.

fazla oyalanmadan hemen linkleri veriyorum. buradan anlattigi tum matematik ve geometri konularina ulasabilirsiniz. ayrica sitede ufak capli bir rehberlik bolumude mevcut.

bu 3 hocamizi tanittiktan sonra tum bunlari bir cati altinda toplamaya calismis veya daha cok rehberlik ve fazladan birkac ders sunmus sitelerde var. linkler bolumlerinden ualasabildigim kadari sunlar..

ders arsivi..
zafer hoca..
videodersanesi..

bu tarz siteler buldukca bolumu guncellemeye devam edecegim. baya emek verdim umarim hak ettigi degeri bulur. surc-u lisan olduysa affola.

Buradan Alıntıdır...



28 Şubat 2008 Perşembe

Genel : Cep Telefonu Nokia 'nın En Yenisi N96

TV, devasa hafıza, navigasyon, dopdolu kamera ve, ve, ve... Nokia'nın N96'sı yeni süper cep telefonu olma yolunda ilerliyor. Peki N95 halefi gerçekten de sözünü tutuyor mu? İlk üretilen seriye göz attık ve Mobile World Congress 2008'de sizin için bir teste tâbi tuttuk.Donanımsal artıları: Rahatça telefon görüşmeleri yapmak, haberlere göz atmak, herhangi bir adrese gitmek, eğlenmek ve gün akışını organize etmek... N96, akıllı telefon donanımı sayesinde öyle bir fonksiyon yelpazesi sunuyor ki, selefi N95 8GB'dan geri kalmamakla beraber ona fark bile atıyor. Veri fonksiyonları için de aynı şey geçerli. N96 ile WLAN ve HSDPA üzerinden yaptığımız web denemeleri son derece tatmin edici oldu. Bluetooth 2.0 ve USB 2.0 high-speed (yüksek hız) sayesinde cihazlar arası son derece hızlı veri transferleri gerçekleştirdik.Eksileri: N96'da daha hızlı veri transferini sağlayan HSDPU'dan feragat edilmiş. Telefonun Office dosyalarını düzenleyip düzenleyemediği veya Outlook ile mailleri eşitleyip eşitleyemediği ancak ilk tam testimiz ile belli olacak. N95 8GB'da bunlar yapılamıyordu.

Nokia N96 Video :


(Buradan Alıntıdır.)

27 Şubat 2008 Çarşamba

GENEL : Google Earth 'deki gizli işaret yada sırlar... ( Secrets Of Google Earth) Video

10 dakikalık bu Video'yu izlerseniz göreceksinizki çok enteresan işaretler var...


26 Şubat 2008 Salı

Genel : Zencefil...

İçinde bulunduğumuz şu soğuk kış aylarında içinizi ısıtacak, kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak bir çay tarifi.

  • Soğuk algınlığından kaynaklanan kırgınlıkları alıyor,
  • Mide bulantısına iyi geliyor,
  • Üst solunum yollarına karşı doğal bir ilaç gibi…

Üstelik çok da lezzetli. Yapması da çok kolay.
  • Migros Tansaş gibi marketlerden küçük bir parça taze zencefil alıp bundan 7-8 adet kibrit çöpü büyüklüğünde ve kalınlığında kesiyoruz.
  • Kaynamış suyu fincana koyup, bu zencefil parçalarını içine koyuyoruz.
  • 1, 1.5 çay kaşığı bal ekleyip 3-4 dakika demlenmesini bekliyoruz.
  • Zencefilleri içinden çıkarıp ister limon ekleyerek isterse limonsuz olarak gün içinde iki kez için.

Göreceksiniz kendinizi çok iyi hissedeceksiniz.

27 Ocak 2008 Pazar

GENEL : Gizli numarayı nasıl engellersiniz?

İşte cep telefonunuzdan yapacağınız çok basit işlem..


Artık cep telefonlarından yapılabilen yönlendirmeyle gizli numara çağrıları engellenebiliyor.

1 Ocak 2008 tarihi itibariyle GSM operatörleri üzerinden gizli numarayla arama dönemi sona erdi. Ancak, GSM abonelerinin bu konudaki şikayetleri bitmedi. Çünkü, yine gizli numarayla arama yapılabiliyor. Günümüzde numara gizlenerek yapılan aramalar hoş karşılanmıyor. Ayrıca, gizli numara yöntemiyle kişiler rahatsız edilebiliyor. İşte bu sorundan kurtulmak çok basit bir işlemle mümkün olabiliyor. Ancak, cep telefonlarından yapılabilen basit bir işlemle gizli numaralar deşifre edilebiliyor.

Hangi GSM numarasını kullanıyor olursanız olun telefonunuzla (yıldız 253 kare) tuşlarına basıp arama yapın. Bağlı olduğunuz GSM operatörü size sesli cevap vererek gizli numaradan aranamayacağınızı bildirecek. Böylece, gizli numarayla sizi aramak isteyenler engellenmiş olacak. Yapılan bu işlemden sonra numarasını gizleyerek sizi arayan abonelere bağlı oldukları GSM operatöründen (Numaranızı gizlediğiniz için arama yapamıyorsunuz) mesajı iletilecek. İlgili abone gizleme işlemini iptal etmediği sürece de sizi arayamayacak.

İHA

(Alıntıdır)


25 Ocak 2008 Cuma

GENEL : MELATONİN

Melatonin denilen hormon beyinde ve sadece 23.00 ile 05.00 saatleri arasında salgılanan bir hormondur.
Hormonun temel görevi vücudun biyolojik saatini koruyup ritmini ayarlamaktır. Kıtalararası yolcu uçaklarında meydana gelen ve jetlag denilen hadisenin sebebi de bu hormondur. (Jetlag, 7saatten fazla uçak yolculuğu yapanlarda uyku ve yemek saatlerindeki değişiklikten dolayı vücut dengesinin bozulmasıdır. Yani bir anlamda gecenizin ve gündüzünüzün birbirine karışmasıdır.) Hormon diğer antioksidan tesirlerini de güçlendiriyor, kanserli hücrelere karsı koruma sağlıyor, üreme sistemiyle bağlantısından tutun da yorgunluk, isteksizlik gibi durumların nedenlerini de oluşturabiliyor.
Su anda bu hormon yaşlanmayı geciktirici etkisinden dolayı da üzerinde önemle durulan bir hormon. İşin can alıcı noktalarından birisi hormonun çocuklar üzerindeki tesiridir. Avrupa da lösemili ve kanserli çocuk sayılarının artmasından ötürü yapılan araştırmalar sonucunda ailelerden istenen bir husus da çocukların kesinlikle karanlık ortamlarda yatırılmaları.
Çünkü melatoninin güçlü salgılanmasının kansere karşı koruyucu etkisi olduğu biliniyor. Ancak, bu hormon ışığa karşı çok duyarlıdır.

Deneylerde uyuyan kişinin hormon salgısı izlenirken ışığın açıldığında hormonun azaldığı, karanlıkta yoğun olarak salgılandığı tespit edilmiş bilimsel bir gerçek.

Lütfen karanlıkta yatın ve çocuklarınız uyurken ışığı kapatın... Unutmayın körlerde kanser olma oranı yoka yakındır.

Geceyi (karanlığı) üzerinize örtü kıldık. (Ayet)

(Alıntıdır.)

GENEL : UYKU HAKKINDA AZ BİLİNENLER.

Uyku insan hayatında sırrı tam olarak çözülememiş enteresan bir olaydır. Uykunun nasıl olduğunu bir bakıma hepimiz biliriz. Uyuyan bir insanda aşağıdaki durumlar gözlemlenir;
•Yatarak uyur. •Gözleri kapalıdır.•Çok yüksek bir ses olmadıkça, hiçbir şeyi işitmez. •Daha yavaş ve ritmik olarak nefes alır. •Adaleler tamamen gevşemiştir. (Eğer bir koltukta otururken uyumuşsanız, derin uykuda koltuktan düşebilirsiniz.) •Bir veya iki saatte bir kendi vücudunu elleri ile kontrol eder. Bunlara ilave olarak kalp atışı yavaşlar ve beyinde rüya denilen çok ilginç olaylar oluşur. Diğer bir deyişle uyuyan insan çevresinde oluşan şeylerin çoğuna ilgisizdir. Uyuyan bir insan ile komada olan bir hasta arasındaki en önemli fark, uykuda olanın yeterli bir dış müdahale ile uyandırılabilmesidir.

Vahşi doğada yaşayan hayvanlar için bu düzgün ve etrafa ilgisiz, yaklaşık sekiz saatlik uyuma periyodu pek mümkün görünmemekte, insan için düzenli uyku durumunun ilahi evrimi süresince oluştuğu sanılmaktadır. Sürüngenler, kuşlar ve memeliler hepsi uyurlar. Onlar da uykularında kısa süreler için de olsa çevreleri ile ilişkilerini keserler. Bazı balıkların ve kurbağa gibi hem suda, hem de karada yaşayanların da belirli sürelerde aktivitelerini yavaşlattıkları, fakat hiçbir zaman çevre ile ilgilerini kesmedikleri biliniyor. Böceklerin ise uyuyup uyumadıkları bilinmiyor, ancak onların da bazıları gece, bazıları gündüz hareketsiz kalıyor. Beyin dalgaları üzerine yapılan çalışmalar sonucu, sürüngenlerin rüya görmedikleri, kuşların çok az, memelilerin ise hepsinin uykularında rüya gördükleri saptanmıştır. İlginç olan noktalardan biri şu ki, inekler ayakta uyurken değil de, yatarken rüya görebilmektedirler.

Hayvanların uyku süreçleri de farklıdır. Örneğin insan bir kere ve uzun süre uyurken, köpekler kısa aralıklarla bütün gün uyurlar. Hayvanların bazıları uyku için geceyi tercih ederken, bazıları gündüzü tercih eder.
İnsanların uyku ihtiyacı yaşlandıkça azalır. Yeni doğmuş bir bebeğin uyku ihtiyacı günde 20 saat iken, dört yaşında 12 saate, on sekiz yaşında 10 saate düşer. Yetişkinler uyku için 7–9 saate ihtiyaç duyarlar ama genelde 6 saat yeterlidir.

UYKU HİJYENİ VE KALİTELİ UYKU

İyi bir uykuya sahip olmak için yapılması gereken, uykunun hijyenine dikkat etmek ve kaliteli uykuyu sağlamaya çalışmaktır. Uykunun kalitesini korumak için aşağıdaki önerileri dikkate almanız size yardımcı olur.

ŞUNLARI UYGULAMAYA DİKKAT EDİN:
1. Her gün yatağa aynı saatte yatın. Çok yorgun olsanız bile normal saatinizde yatmaya çalışın. Eğer çok erken yatarsanız bir sonraki gece zor uyuyabilirsiniz. Genel olarak bir uyku ritmi yakalamanız ve uyku vaktinizin geceye denk gelmesi iyi olacaktır.
2. Gece farklı bir saatte yatmış olsanız da her gün yataktan aynı saatte kalkın. Buna hafta sonları da dikkat edin çünkü yatış ve kalkış saatleri uyku ritminin korunmasında çok önemlidir.
3. Her gün düzenli egzersiz yapın, tercihen sabahları. Düzenli egzersiz dinlendirici uykuyu geliştirir. Jimnastik ve aerobik egzersizleri buna dâhildir. Egzersizle kas gerginlikleri ortadan kalkar, kan dolaşımı düzenlenir ve kişi dinlendirici bir uyku uyuyabilir.
4. Düzenli olarak doğa ve güneş ışığına çıkın, özellikle sabah güneşini görün. Güneş ışığı uyku-uyanıklık ritminizi düzenleyecektir. Işık, insanın kendisini zinde ve iyi hissetmesini de sağlar.
5. Yatak odanızın ısısını rahat edeceğiniz şeklide ayarlayın.
6. Uyurken yatak odanızın sessiz olmasını sağlayın.
7. Uykuyu kolaylaştırmak için yatak odanızın karanlık olmasına dikkat edin. Sabah güneşinin odanızda hissedilmesi kolay ve dinç uyanmanızı sağlar. Geceleri uzun sürelerle çok ışıklı ortamlarda kalmayın.
8. Yatağınızı yalnız uyku ve eşiniz için kullanın.
9. İlaçlarınızı önerilen şekilde alın. Önerilen uyku ilaçlarını yatmadan bir saat önce almak çoğunlukla yardımcı olacaktır. Böylece ilaçların uyku getirme etkileri siz yatarken ortaya çıkar. Veya kalkma vaktinden 10 saat önce alarak gün içindeki uykululuk etkilerinden kaçınmaya çalışın.
10. Uykuya gitmeden hemen önce gevşeme egzersizleri yapın (Kas gevşetme, nefes egzersizleri, hoşunuza giden hayaller, masaj ılık banyo)
11. Ayak ve ellerinizi sıcak tutun. Gerekirse yatakta sıcak tutacak çorap ve/veya eldiven giyin.

ŞUNLARDAN KAÇININ:
1. Yatağa gitmeden hemen önce egzersiz yapmayın.
2. Yatağa gitmeden hemen önce rekabete dayanan oyunlar oynamayın, heyecanlı bir program seyretmek veya sevdiğiniz biriyle önemli bir tartışma yapmak gibi uyarıcı davranışlarla meşgul olmayın.
3. Akşamları kafeinli gıdalar (kahve, fazlaca çay, çikolata, enerji içecekleri vb.) almayı bırakın. Bunların yerine süt, ayran, meyve suyu, ıhlamur, adaçayı gibi içecekleri deneyin.
4. Yataktayken kitap-gazete okumayın veya televizyon seyretmeyin. Bunları yapmak isterseniz başka bir yeri kullanın ve uykunuz gelince tekrar yatağınıza yatın.
5. Yatağa aşırı aç veya tok olarak gitmeyin.
6. Başka birinin uyku ilaçlarını kesinlikle almayın.
7 Eczaneden reçetesiz temin edilebilen uyku ilaçlarını doktorun bilgisi olmadan almayın. Yanlış ilaç kullanımı bu ilaçlara karşı hızla tolerans gelişmesine yol açabilir. Bu ilaçlar yaşlı hastalarda ciddi yan etkilere sebep olabilir.
8. Gündüz vakti uzun sürelerle kestirmeyin.
10. Kendinizi uyumaya zorlamayın. Bu yalnızca sizin zihninizi ve bedeninizi daha fazla uyarmaya yarar. Yatakta 20-30 dakikadan daha fazla uyuyamadan yatarsanız, kalkın, başka bir odaya gidin (veya yatak odanızın başka bir yerine), sessiz bir şeyle uğraşın (ör: heyecan oluşturmayan bir yazı okuma veya program seyretme) veya rahatlatan etkinliklerde (ılık duş, yavaş bir müzik gibi) bulunun, uykunuzun geldiğini hissettiğinizde yeniden yatağa dönün. Bunu gece boyunca ne kadar gerekirse o kadar yapın.
11. Uzun süre uykusuz kalmayın. Akşam yemeğinizi erken yiyin. 12. Yatağınızın fazla sert veya fazla yumuşak olmamasına dikkat edin. Eğer uyku kalitenizi aşağıdaki yöntemlerle arttıramıyorsanız ve uykusuzluğunuz uzun süredir devam ediyorsa mutlaka bir psikiyatriste başvurunuz.

İYİ UYKULAR...

Dr.Ali Algın KÖŞKDERE

(Alıntıdır.)

17 Ocak 2008 Perşembe

BİLGİSAYAR : Bilgisayarınızdaki En Hantal 5 Program!

Bilgisayarınız sürünüyorsa suçlusu burada sayacağımız 5 programdan biri olabilir!

Hantal programlar. İngilizce'de bu tür programlara "Elephantware" adı veriliyor. Adından da anlaşılabileceği gibi bu programlar yepyeni bilgisayarınızın size yavaş, çok yavaş, aşırı yavaş çalışıyor gibi görünmesine neden oluyorlar ve o kadar para verip en son model işlemcili bir bilgisayar aldığınızda "hiçbir değişiklik görmüyorum, yandı, gitti paralar" gibi düşüncelere kapılmanıza yol açıyorlar.

Zaman zaman çalışırken "ekranın donmasına" neden oluyorlar. Sistem kaynaklarını inaılmaz bir savurganlıkla harcıyorlar. İki de bir ekrana daha yeni, daha güncel ve daha hantal yeni bir versiyonun çıktığına dair uyarı kutuları görüntülüyorlar. Peki bu uygulamalarla hayatımızı karartmaya devam etmek zorunda mıyız? Bu programların özel dosya formatlarını okuyup görüntüleyecek ve bunlar kadar çok sistem kaynağı tüketmeyecek uygulamalar yok mu?

Okuyalım, öğrenelim, bu programları ve (varsa) alternatiflerini tanıyalım.


Acrobat Reader
Hayatımızın önemli bir parçası haline gelen PDF formatının yaratıcısı olan bu program tek bir işe yarıyor. PDF görüntülemek. Ve bunu da sistemi son derece zorlayarak yapıyor. Neredeyse iki ayda bir yeni bir versiyon çıkarıp sisteme kurmanız gerektiği konusunda uyarılar görüntülüyor. Zaman zaman sorunlu olarak yüklenen veya hiç yüklenmeyen eklentileri yüzünden sistemi kilitleyebiliyor. Tüm bunlar, alt tarafı bir sayfalık bir belge görüntülemek için!

iTunes
Apple'a sormak gerekli. Alt tarafı tüm görevi medya yönetimi ve çalması olan bir uygulamayı bu kadar hanta yapan şey nedir? Gün geçtikçe daha da karmaşıklaşıyor, yüklemesi uzun sürüyor, görüntüsü çirkinleşiyor ve bellekte aşırı yer işgal ediyor. Güzel, dört dörtlük bir alternatifi de yok işin kötüsü.

Real Player
Real Player doğru adımları atmış olsaydı YouTube kadar popüler bir sistem olabilirdi. Onun yerine elimize herkesin nefret ettiği, sistemine yüklemek bile istemediği bir medya formatını destekleyen oynatıcı kaldı. Sürekli olarak ekranda uyarı kutuları görüntülemesi, size Rhapsody ve SuperPass satmaya çalışması da Real Player'ı kullanıcıların uzak durması gereken bir program haline getiriyor.

Internet Explorer
Tüm zamanların en büyük kavgasına hoş geldiniz. Hangi tarayıcı? Internet Explorer mı? Yoksa alternatifleri mi? IE 7.0 kesinlikle IE 6.0 sürümüne göre daha iyi, ancak bu bile programın itici yönlerini gizlemeye yetmiyor. Kavga devam edecek gibi görünüyor ama en azından eğer IE'den bıktıysanız Firefox kullanmayı deneyebilirsiniz.

Microsoft Outlook
Acaba Microsoft'un 2008'li yıllara geldiğimizden haberi var mı? Hem GMail hem de Yahoo Mail Microsoft'un en gözde e-posta uygulamasından daha hızlı çalışıyorlar hem de daha faza özellik içeriyorlar. Özellikle günümüzün en önemli derdi olan spam filtreleme konusunda da zayıf bir grafik çizen Outlook işyerinde kullanım aşamasında da gerek organizasyon gerekse zaman yönetimi konusunda kullanıcıların başına derde sokup duruyor. Oysa amacı onlara yardımcı olmak, hayatlarını kolaylaştırmak.

Alternatifi var mı? Evet. Çok sayıda. Ama en azından yine Microsoft ürünü olan Outlook Express ya da Vista ile beraber gelen Windows Mail kullanarak problemlerinizin çoğunu çözebilirsiniz.


CHIP

Buradan Alıntıdır.

12 Ocak 2008 Cumartesi

Microsoft ve Ücretli Programsız Bilgisayar...

Bidirgec 'de Aşağıdaki bildirimi görünce hemen buraya aldım. Hazırlayan arkadaşa Teşekkürler... Bazı programlar dediği gibi Microsoft ürünlerinin tam karşılığı olmasa da yinede tam bir program arşivi gibi olmuş... İçinde yararlanacağınız bir programı mutlaka bulacaksınız...

href="http://tr.wikipedia.org/wiki/Opensource">Açık kaynak programlar artık gitgide daha fazla kullanılmaya ve gözde olmaya başladı.Her ücretli programın açık kaynak dünyasında bir alternatifi var.Microsoft ise zaten pek çok kimsenin sevmediği,tekelci ve kullanıcı düşmanı yapısı yüzünden hoşlanmadığı (ki bu kişilere ben de dahilim) bir şirket.Bu bildiride hem microsoft programları olmadan,hem de ücretli olan diğer programlara alternatiflerle bir bilgisayarı donatacağız.Haydi başlayalım.:

-Windows ile beraber gelen standart ses ve görüntü oynatma programı windows media player, hem kullanışlı olmayan arayüzü hem de hantal yapısı hiç de güzel olmayan bir program.Açık kaynak dünyasında da alternatifleri var.Öncelikle görüntü oynatıcılarında alternatiflerine bakalım.Kendi kullandığım gom player adlı programı herkese öneririm.Ayrıca ağ üzerinden sıklıkla video izleyenlere de miro playerı öneririm.Bunların haricinde vlc player,kmplayer,bsplayer ve media player classic de iyi birer seçenek.Ses oynatıcı olarak ise kendi kullandığım,yahoonun programı olan yahoo music jukebox çok iyi bir alternatif.Mozilla tarafından geliştirilen songbird ile jet audio da kullanılabilecek programlar.Hem ses hem de görüntü oynatan alışılmış ortam oynatıcımız winamp daima bulunması gerekenlerden.

-Windowsun alışılmış masaüstü ögelerinden olan ve artık tek düzeliği canımızı iyice sıkan görev çubuğu yerine ise appleın mac sistemine benzetilerek yapılmış objectdock tavsiye olunur.Bir kere denedikten sonra vazgeçemedim.

-En fazla hoşlanmadğımız durumlardan biri de çalıştır kutucuğuna ulaşmak için başlat menüsüne girmek zorunda olmamız.Bunun da kolayı var.Açık kaynak launchy buna son veriyor.Oldukça işlevsel.

-Microsoft Windowsun standart resim çizim programı olan paint yerine ise en az paint kadar başarılı programlar olan paint.net veya kendi kullandığım Inkspace kullanılabilir.İkisi de paintten daha iyi bana göre.

-Windowsa standart kurulu olarak gelen programlardan bir diğeri olan movie maker yerine en az onun kadar hatta ondan daha iyi bir görüntü yönetim ve işleme yazılımı olan ve 4 gb büyüklüğe kadar videoları düzenleyebilen virtual dub güzel bir alternatif.

-Microsoftun dünyada en yaygın kullanılan programlarından olan windows live messenger yerine oldukça fazla sayıda alternatif program var.Googleın anında mesajlaşma programı olan ve gmail hesabınız ile kullanabileceğiniz gtalk ve yahoonun anında mesajlaşma programı olan ve yahoo mail hesabınız ile kullanabileceğiniz yahoo messenger iyi bir seçenek.Yok ben hotmail hesabımdan vazgeçmem ama live messenger da kullanmayayım diyorsanız size kendi kullandığım pidgini önerebilirim.Live messenger,gtalk,yahoo messenger,icq,aim hesaplarınızı da bu programla aynı anda kullanabilirsiniz.Aynı tür diğer program ise miranda im.Eğer ağ tabanlı anında mesajlaşma yapmak istiyorsanız size meebo ve ebuddyi öneririm.Diğer anında mesajlaşma alternatifleri ise icq,jabber,aol instant messenger.Skype ise zaten olmazsa olmazlardan.

-Microsoftun alışılmış masaüstü e-posta programı outlook eksprese yine windows live mail ile bir farklı tercih getirmişti.Benim size sunacağım seçenek ise çok iyi bildiğiniz gibi mozilla thunderbird.İndireceğiniz eklentiler ile harika bir masaüstü e-posta programı olarak kullabilirsiniz.

-Microsoftun sonradan yüzlerce dolar ödeyerek aldırdığı ve ev yeni bir işletim sisteminden daha çok bedel tutan microsoft office programı yerine açık kaynak dünyasının en gözde yazılımlarından olan openoffice.org programını öneririm.Microsoft Office'in yerini tutacağından şüpheniz olmasın.

-Yine microsoftun diğer standart yazılımlarından olan notepad yerine de daha kullanışlı ve özellikli açık kaynak kodlu yazılımlar olan notepad++ veya notepad2 öneririm.Özellikle kod yazmada notepad++ oldukça yetenekli.

-Süre kullanım kısıtlamalı olan winrar ve artık ücretli olan winzip yerine oldukça yetenekli bir açık kaynak kodlu program olan 7zip her türlü sıkıştırma ve açma gereksiniminizi karşılar.Zip genius da bir seçenek olarak kulanılabilir.

-Adobe'un son sürümü 2000 dolardan fazla olan photoshop cs3ü yerine ücretsiz açık kaynak alternatifimiz gimp.Usta bir kullanıcının elinde an az adobe photoshop kadar kullanışlı olabilir.

-Microsoftun son programlarından olan ve hem masaüstü resim gösterme hem de web resim albümü kullanılabilen windows live photo gallery yerine ondan çok daha başarılı buldum ve kendi kullandığım googleın picasa adlı yazılımını öneririm.Picasanın da web albüm seçeneği bulunuyor.

-Microsoftun diğer yeni yazılımlarından olan windows live writerın da alternatifi var elbette.Adobeun yeni air teknolojisi ile geliştirilmiş olan adobe bee,live writerın yerini tutuyor.Adobe airin adını anmışken bu teknoloji ile kullanılabilen ve .flv uzantılı dosyaları açan,şık görünüşlü adobe media playerı öneririm.

-Adobeun her programı güzel değil elbette.sistemi oldukça kasan,hantal e-kitap programı olan adobe reader yerine foxit reader kullanabilirsiniz.Adobe readerın yerini fazlası ile tutuyor.

-Bilgisayarın en önemli yönlerinden birisi de güvelik.Norton,kaspersky,nod 32 gibi güvenlik yazılımları ücretli programlar.Malesef tüm güvenlik işlerini yapan açık kaynak kodlu bir program yok.Çeşitli programalrı bir arada kullanarak bir güvenlik rahatlığı sağlanabilir.Antivirüs olarak avast,avira antivir veya avg kullanılabilir.Kişisel güvenlik duvarı olarak yerli yazılım i-bekçibenim işime yarıyorAyrıca R-firewall programını da kullanabilirsiniz..Spam temizleyici program olarak da spamihilator benim için yeterli.Şifrelerimi ise keepass ile güvende tutuyorum.Sistem temizleyicisi olarak da eraser kullanılabilir.Spybot olmazsa olmazlardan elbette.Bu programların uyumlu çalışması ile bilgisayarınızın güvenliğini sağlayabilirsiniz.

-Microsoftun en büyük tekel programlarından olan internet explorer, hem sürekli hata veren yapısı hem de kullanışsızlığı yüzünden gitgide kan kaybediyor.Onun yerine kullanılabilecek seçeneklerin başında ise tabii ki açık kaynak dünyasının gururu firefox geliyor.Eklentileri ile tüm ihtiyaçlarınıza cevap verir yetkinlikte.Diğer alternatif olarak ise operayı öneririm.K-Meleon,Windowslar için Safari veya Windowslar için Amaya da bu arenada boy gösteren diğer tarayıcılar.

-Ücretli bir program olan ve ftp programalrının başında gelen cuteftp yerine onun kadar başarılı olan filezilla programı yeter de artar bile.Ayrıca firefoxun fireftp eklentisi de gereksiniminize yanıt verebilir.

-En çok gereksinim duyduğumuz programlardan biri de çeşitli çoklu ortam dosyalarını birbirine dönüştürmek sırasında ortaya çıkıyor.Ücretli bir program olan total video converter bu alandaki en tanınan program.Onun ücretsiz açık kaynak alternatifi super converter ise total video conveter kadar yetenekli ve kesinlik gereksinimlerinizi karşılar.

-Herhangi bir microsoft programının ya da ücretli bir programın alternatifi olmasalar da şu iki programı size önermek istiyorum.Rss okuma alanında gördüğüm en iyi programlardan olan ve şu anda kullandığım açık kaynak kodlu rssowlu tavsiye ederim.Son zamanların modası podcast dinlemek için ise juice oldukça yetenekli bir program.Her iki program da sisteminizde olmalı bence.

-Microsoftun diğer yeni programlarından olan windows live calendar a alternatif olarak mozilla sunbird programını öneririm.Diğer alternatif olarak ise google calendarı kullanabilirsiniz.

-Microsoftun yeni live serisinden olan ve henüz deneme aşamasındaki windows live skydrive yerine aolun xdriveını önerebilirim.Henüz resmi olmasa da google için olan gmail drive da skydriveın yerini kolayca tutabilecek durumda.

-Microsoftun işletim sistemi ile birlikte gelen windows resim ve faks görüntüleyicisi yerine kullanılabilecek oldukça iyi programlar var.Aynı zamanda ses dosyalarını da oynatabilen irfanview oldukça iyi bir seçenek.xnview de seçeneklerden biri.

-Şimdi de sistemimizi çok fazla yoran iki programdan bahsedeceğim.Real player ve quicktime player tabii ki.Real playera alternatif olarka real alternative,quicktime playera alternatif olarak quicktime alternative kullanılabilir.Yerlerini tutacaklarından şüpheniz olmasın.

-Microsoftun diğer ünlü hizmeti ile hotmail ya da yeni adıyla live mail.Bu konuda çok fazla alternatifi var.Googleın oyuna sonradan giren ve oldukça popüler olan hizmeti gmail ve yahoonun alışıldık hizmeti yahoo mail iyi birer seçenek.Türkiyeden ise mynet mail kullanılabilir.Diğer alternatifler ise aol mail,lycos mail,Türk hizmetleri e-kolay posta veya x-posta.

-Microsoftun bir programı olan disk defragmenter yerine öncelikle disk defrag kullanılabilir.Oldukça küçük boyutlu olan page defrag ve Jk Defrag programları da iyi programlar.

-Microsoftun ses kayıt programı yerine de açık kaynak audacity programı profesyonel olmayan işlerinizde işinize yarayabilir.

-Adobeun ücretli yazılımı pagemaker yerine de tercih olarak scribus programını kullanabilirsiniz.Aynı şekilde Microsoftun diğer programlarından direcx yerine de opengl güzel bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor.

-En ünlü cd yazma programlarında olan ancak çok fazla yer tutan ve çok fazla sistemi yoran nero yerine kendi kullandığım deepburnerı kullanmanız yeterli bence.Diğer alternatifler ise cd burner ve infra recorder.

-Windowsun explorerı yerine de açık kaynak alternatif olarak xplorer2yi tavsiye ederim.

-Microsoftun görev çubuğunun en sağına yerleşen basit saat ve tarih özelliklerinin yerine quickmonth isimli programı kullanabilirsiniz.Beklentilerinize yanı verir özelliklerde.

-Windowsun devemlı tutukluk yapan ve görevini yerine getirmekte çoğunlukla başarılı olamayan program ekle/kaldır özelliği yerine de revo unuinstaller ya da my uninstaller programalrı fazlasıyla işinize yarayabilir.

-Microsoftun diğer bir özelliği görev yöneticisi yerine de açık kaynak bir alternatif var.Process explorer programı görev yöneticisi yerine tercih edilebilir.

-Microsoftun tekelliği sayesinde gitgide yükselen arama motoru livea alternetif bol.Aramanın hakanı diyebileceğimiz google ve her zaman gözde olan yahoo arama başarılı sonuçlar veriyor.Türk katkılı olan hakia ise anlambilimsel altyapısı ile değişik bir alternatif.

-Microsoftun youtubea alternatif çıkardığı soapbox büyüse de bence youtubeun yerini tutamaz.Üstelik google video,yahoo video ve metacafe gibi alternatifleri var.Türkiye'den ise izlesene.com u önerebilirim.
-Oldukça ağır kalan ve sistemi yavaşlatan dosya paylaşım programı limewire ise çok kulanılmasına rağmen bence müzik dışında çok da iyi değil.Onun yerine bearshare,kazaa ve emule gibi paylaşım programları kullanılabilir.

-Bu kadar yazmışken windowsa da bir alternatif sunmak gerekli artık.Tabii ki açık kaynağın babası diyebileceğimiz linux tabanlı işletim sistemleri windows yerine kullanılabilir.Ubuntu ve debian dünyaca ünlü sistemler.Pardus ise kendi geliştirdiğimiz işletim sistemi.Windowsa alternatif olabilir üçü de.

Benden şimdilik bu kadar.Genel olarak bunları bulabildim.Tabii ki siz bunları kullanı kullanmamakta ve fikirlerime katılıp katılmamakta özgürsünüz...

Buradan Alıntıdır.

BİLGİSAYAR : Video izlemek için alternatif siteler.

\

youtube'dan farklı olarak artık bazı siteler özellikle konser etkinliklerinin yayınlanması olayına odaklanmış durumda.

görüntü kalitesinden ödün vermeden mümkün olduğunca göz zevkine uygun videoların yayınlanmasına özen gösteriliyor. bu konuda en başarılı bulduğum site stage6 sitesi. çünkü izlediğiniz videoları indirme imkanı da sağlıyor. ancak bezer sitelere örnekler gittikçe artıyor.

bunlardan birisi fabchannel. çok sayıda sanatçının konserlerini ücretsiz olarak izleme olanağı sağlıyor. oldukça da kaliteli.

\

bir diğer benzer hizmet de msn tarafından sağlanıyor. msn'in verdiği hizmet sayesinde kaliteli videolar izleyip vakit geçirebilirsiniz.

Buradan Alıntıdır.